Makale / Eğitim Makaleleri

Eklenme Tarihi : 20.01.2024
Okunma Sayısı : 253
Yorum Sayısı : 14
Altmış Yedi Virgül Üç Yüz Otuz Üç


2023-2024 Eğitim- Öğretim Yılının I. Dönemi sona erdi bugün. Mini mini birler de çalışkan ikiler de ve hatta koca kazık 12. Sınıflar da karnelerini aldılar.

Bugün artık sosyal medyada anneler-babalar başlarlar '' Takdirimizi aldık '' veya ''Teşekkürde kaldık.'' Diye paylaşımlar yapmaya. ( Başlamışlar bile )

Yahu tamam, evladının bütün ev ödevlerini ( Şimdilerde artık performans ödevi deniliyor yanlış bilmiyorsam ) oturup bizzat kendileri yapan anneler- babalar, evlatlarının takdir veya teşekkür belgelerine ortaklar da anne ya da babalarına '' Bir üçgenin iç açıları kaç derecedir'' Diye sorduklarında '' Evladım ! Üçgenine göre değişir o. '' Cevabı verip de evladının sınıfta alay konusu olmasına sebep olan veliler hangi hakla ve hangi yüzle çocuklarının sidik zoruyla elde ettiği takdir veya teşekkür belgesinden kendilerine pay çıkartırlar anlayabilmiş değilim. O belgeyi siz değil evladınız aldı. ''Aldık '' Diye çoğul kullanıp da kafamın tasını attırmayın. Bu mübarek Cuma günü adamın asabını bozmayın.

Neyse efendim, ''Cuma Günü'' dedim de, Allah kabul eylesin Cuma Namazından çıktım, eve doğru yürüyorum. Tam okulun önüne vardım, o anda da okul dağılıyor. Çocukların ellerinde karneler... Yahu hepsinin de yüzü gülüyor iyi mi? Ulan bunlar içinde bir tane bile karnesinde zayıf olan yok mu? Bizim zamanımızda karne günleri adeta matem günleri olurdu. Hatta karnelerindeki zayıflar yüzünden hıçkıranlar yüzünden takdir ya da teşekkür alan bir avuç mutlu azınlık doya doya sevinemezdi bile. Sıkıysa sevinsinler, bir ton sopa atardık '' Biz üzülürken var mı lan sevinmek.'' Diye.

Şöyle göz ucuyla bakıyorum, ellerinde sadece karne değil bir başka kağıt parçası daha var ki oldukça aşinayım emekli bir öğretmen olarak. Evet, cümlesinin elinde karneyle birlikte ya takdir ya da teşekkür belgesi var.

Nabi'nin meşhur beyti aklıma geliyor:

Ebnâ-ı dehr her hünere bir aferin verir.
Ya Râb bu aferin ne tükenmez hazinedir.

Sonra kendi kendime kızıyorum

'' Ulan oğlum Sami. Herkes senin gibi geri zekalı mı? Ortaokulu dört senede, liseyi beş senede bitirdin ( Her ikisi de aslında üç senelik okullardı.) öğrenciliğin boyunca bir kez olsun takdir ya da teşekkür belgesi alamadın diye niye kıskanıyorsun? Niye haset ediyorsun?'' Dedim kendi kendime. '' Haset etme ne olur, çalış senin de olur'' Diyeceğim de tabii ki geçti artık bizden.

Derken, eve iyice yaklaştım. Baktım bakkalın ( Bakkal dediğimi duymasın oyar valla. O kibrit kutusu kadar dükkana ille de market diyecekmişiz. ) önünde annesi, bizim bakkalcı ( Benim oğlan bakkalcı diye bir meslek icat etti. ) ve bir kaç daha kadın ve yanlarında Ramazan...

Ramazan'ı tanıyorsunuz mutlaka yazmıştım daha önce.

Merakla seslendim.

- Gel bakalım Ramazan. Zayıf var mı?

Diğer derslerini bilmem ama yardımcı olmaya çalıştığım Matematik dersinin kesin zayıf olacağından adım gibi eminim.

Ramazan sırıtarak geldi ve çantasını açıp karnesini uzattı.

-Buyur kendin bak hocam. Bak bakalım zayıfım var mı?

Hay Allah... Camiye giderken gözlüğümü evde bıraktığım için okuyamıyorum notları.

-Ramazan! Okuyamıyorum.

-Hocam ! Teşekkür aldım.

-Essah mı?

-Vallahi hocam...

Evet, gösterdi belgeyi. Gerçekten de teşekkür belgesi almıştı.

- Hocam ! Bir kaç puanla takdiri kaçırdım.

Gerçekten de bir kaç puanla kaçırmıştı takdir belgesini.

-Matematiğin kaç Ramazan? Oku bakayım.

Okudu..

- Altmış yedi virgül üç yüz otuz üç ( 67, 333 )

''Yirminin yarısı kaç eder?'' Diye sorduğumda iki saat düşünen, sonrasında işlem yapıp '' Sıfır '' diyen Ramazan, aynen ''12 ile 13'ü çarp!'' dediğimde kafadan çarpıp ''156 '' Diyerek beni şaşırttığı gibi Matematik notunu karneye 67.333 getirerek yine bir mucizeye imza atmıştı.

Gelelim işin en komik tarafına.

Ben orta 3. Sınıfta da Lise II. ve III. Sınıfta da sadece ve sadece Matematik dersi yüzünden sınıfta kalmış bir insanım. Yani hayatının en güzel yıllarından üç yılı sadece Matematik yüzünden kaybetmiş bir insanım.

Hayatımda Matematik Dersinden 67,333 gibi bir notu ( Yuvarlarsak bizim zamanımıza göre 10 üzerinden 7 demektir. ) hiç bir zaman görmemiş bir insanım.

Matematikten her ne öğrenmişsem orta okul ve lisede öğrenmiş, sonrasında üzerine hiç bir şey koymamış bir insanım. Ama?

Ama ben Matematik dersinden öğrencilik hayatı boyunca 7'yi rüyasında bile göremeyen bir insanken; benim Matematik dersi verdiğim Ramazan'ın karnesinde Matematik Dersi notu 67, 333

Bir yerlerde yanlış giden bir şeyler var ama ne?
( Altmış Yedi Virgül Üç Yüz Otuz Üç başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.01.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.