Önümde uzanır bir yol üstadım,
Şekilsiz, dar, çamurlu ve balçıktan.
Saymadım ne kadar uzun, kaç adım.
Gideyim mi ki serbestçe, açıktan?
Bilirim kızarsın, hep kederliyim,
Dertlenmiş bir deli, hafif kaçıktan.
Dünya aşkı sırtımda semerliyim,
Rahat yok boğazımdaki kılçıktan.
Bu inişler çıkar mı ki düzlüğe?
Kaç cesed çıkarılmış bu batıktan?
Körler için lüzum var mı gözlüğe?
Kim geçebilmiş bu dipsiz yarıktan?
Beklentiler doldurmuş yüreğimi,
Ne kaseden memnunum, ne kaşıktan.
Devirmişler beni tutan direğimi,
Uçuyorum ıssız bir aralıktan.
Kime gitsem de dert yansam üstadım?
Kalmadı mecalim, bir nebze takatım.
Bilmez oldum ben kimim, neydi adım.
Sanki kör topalım, hepten sakatım.
Yorgunum üstadım, bıkkın, usanmış,
Yarı yoldayım, çaresiz ve kanmış.
Bahar bildiğim ne varsa hazanmış.
Felaketim çiğ süt emmiş insanmış,
Ve nihayetim sadece mizanmış...
Mahmut UZUN