1 Atam ! Sen Kalk Da Ben Yatam---1. Bölüm---

Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 15.12.2023
Okunma Sayısı : 377
Yorum Sayısı : 6
Günün Yazısı

Bu Yazı 16.12.2023 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
Atam ! Sen Kalk Da  Ben  Yatam---1. Bölüm---

Öğrencilik yıllarımda sıkı sıkı tembihlemişlerdi bizleri '' 10 Kasım programlarında şiirler ve yazılar okunduktan sonra sakın alkış yapmayın. Bugün milletimizin yas günüdür. Yas gününde alkış, tezahürat olmaz.''
Evet, 10 Kasımlarda bırakın alkışı, yüzümüzde bir tebessümün olması bile büyük bir saygısızlık sayılırdı.
Sonra biz öğretmen olduk ve aynı şekilde öğrencilerimizi sıkı sıkı tembihledik: '' Sakın ola ki şiirler okunduktan, konuşmalar yapıldıktan sonra alkış malkış yapmayasınız. Böyle bir saygısızlık yapanı oyarız.''
Yanlış Hatırlamıyorsam 12 Eylül darbesinden sonra tekrar sivil hayata dönünceye kadar devam etti bu gelenek. Gelenek diyorum zira ülke çapında benimsenmiş bir durumdu. Yine yanlış hatırlamıyorsam Turgut Özal döneminde '' Ne münasebet yahu. 10 Kasımları bundan böyle Yas Günü değil, Atatürk'ü Anma Günü olarak Kutlayacağız. Alkış da serbest, tezahürat da '' Mealinde alınan bir kararla artık şiir okuyanları alkışlayanlara pis pis bakma, hatta ensesine tokadı indirme dönemi sona ermiş oldu.
Uzun lafın kıssası Atatürk'ün ölüm günü olan 10 Kasım 1938'den itibaren yaklaşık elli sene boyunca 10 Kasımlar yas günüydü ve o gün birilerini alkışlamak, tezahürat, sevinç gösterilerinde bulunmak neredeyse vatan hainliği ile eş anlamlıydı.
Bu yazıyı anlayabilmeniz için buraya kadar yazılanlar hep cebinizde olsun.
********
Evet... 10 Kasımlar...
Ama 11 Kasımlar öyle değildi. Hele de 11 Kasım 1938...
11 Kasım 1938... Yani Atatürk'ün ölümünden bir gün sonra...
Günlerden Cuma...
Saat Sabah 9.15. Yani Atatürk ebedi aleme irtihal eyleyeli 24. Saat 10 Dakika olmuş.
Mekan: Dolmabahçe Sarayı.
Gülhane Tıp Akademisi Patoloji kürsüsünden Prof. Dr. Lütfi Aksu Atatürk'ün naaşı üzerinde tahnit işlemlerine başladı.
Bir dakika durun...
Neden cenaze namazı kılınıp toprağa verilmiyor da tahnit işlemi yapılıyor? Hem tahnit ne? Nasıl bir şey.
Tahnit'ten başlayalım:
Taa eski Mısır Medeniyetlerinde bile var. Özellikle Firavunlar ve diğer soylular öldüklerinde cesedin iç organları çıkartılıyor. Hatta ucu çengelli bir demir çubukla kafatası içinden beyin bile çıkartılıyor ve çıkan bu organların yerine o günün şartlarında baharat ve başka bazı kimyasal karışımlar doldurulup cesedin çürümeden yüzyıllarca sağlam kalması sağlanıyor.
Peki Atatürk'e de böyle mi yapıldı?
Söylenene göre hayır. İç organları çıkartılmadı, onun yerine damardan sıvı enjekte edilerek yapıldı tahniti.
''Bir insan öldükten 24 saat sonra damarlarına nasıl sıvı enjekte edilir? Bu mümkün mü?'' Sorusunu tıp bilimi uzmanlarına bırakarak devam ediyorum.
Neden peki? Neden Tahnit ediliyor Atatürk'ün naaşı?
Efendim, ona büyük, görkemli, adına ve şanına yaraşır bir kabir yaptırılıncaya kadar cesedi çürümesin diyeymiş. Sorduğunuzda öyle diyorlar.
Aynen şöyle:
“Aşağıda imzaları bulunan tabipler ( Dr. Hulusi Alataş, Dr. Neşet Ömer İrdelp, Dr. Asım Arar, Dr. Akil Muhtar Özden, Dr. M. Kamil Berk, Dr. Süreyya H. Serter, Dr. Abrevaya Marmaralı, Dr. Mim Kemal Öke, Dr. Hayrullah Diker ve Prof. Dr. Nihat Reşat Belger. ) Atatürk'ün tedfin merasimi yapılıncaya kadar naaşın muhafazası için aşağıda yazılı mahlûl ile usulü dairesinde Gülhane Teşrihi Marazi Profesörü Dr. Lütfı Aksu tarafından tahnit yapılmasına karar verilmiş ve bu tahnit derakep yapılmıştır.''
Mahlül:
Formalin 200 g
Sublime 1 g
Tuz 200g
Acide phenique 10 g
Su 1000 g S.K. için...
Atatürk'ün ölümünden sonra Başbakan Celal Bayar'ın emriyle naaşa tahnit işlemi uygulanmıştır. Tahnit işlemi devrin ünlü doktorları Prof. Dr. Süreyya Hidayet Serter ve Prof. Dr. Mustafa Hayrullah Diker'in nezaretinde Gülhane Patolojik Anatomi hocası Prof. Dr. Lütfi Aksu ve ekibi tarafından yapılmıştır."
Evet, sözde Atatürk'e bir anıt mezar yaptırılıncaya kadar cesedi çürümesin diyeymiş bu uygulama. Lakin anıt mezar için bir proje yarışmasının bile 1 Mart 1941'de ancak tertip edildiğine baktığımızda bu anıt mezar gerekçesi pek de inandırıcı gelmiyor.
Bir diğer husus: Atatürk, ölmeden önce cesedinin tahnit edilmesini vasiyet etmiş midir? Hayır. Dünyanın her yerinde bir insanın canlı ya da cansız bedenine dokunmak, üzerinde tıbbi işlemler yapmak suç mudur? Hem de anayasal bir suçtur. Atatürk'ün herhangi bir yakını ( Ki en yakını kız kardeşi Makbule'dir ) Böyle bir tahnit için izin vermiş midir? Hayır. O halde hangi hak ve yetki ile yapılmıştır bu tahnit? ''Başbakanın ( Celal Bayar ) Emir ve direktifleriyle.'' diyor tüm kaynaklar. Bir başbakana böyle bir emir ve direktif verme yetkisini hangi kanun veriyor?
Bir başka husus daha: Atatürk için bir geçici kabir yapılıp toprağa vermek ve ardından bu geçici kabirden alıp anıt bir kabre nakletmek mümkün değil miydi? Nitekim Türk Tarihine baktığımızda örneğini görürüz. Mesela Osman Gazi önce Söğüt'e defnedilmiş, daha sonra Bursa'ya...Olamaz mıydı? Olurdu. Hem de bir paganın cenazesiymiş gibi mermer bir lahite konup on beş sene toprakla buluşturmamak ve bir müzede( Ankara Etnoğrafya Müzesi ) bir eşya gibi bir köşeye atıp unutturulmaya çalışılmasından çok çok daha iyi olurdu. [ ''Atatürk'ün naaşını 15 yıl bir eşya gibi bir köşeye atıp unutturdular.'' sözü hem Falih Rıfkı Atay'a hem de Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na aittir. ]
Evet... 11 Kasım 1938 Saat 9.15 İstanbul-Dolmabahçe Sarayı demiştik değil mi? Şimdi de aynı gün, aynı saatlerde Ankara'ya gidelim.
11 Kasım 1938--- Saat 9.15
Ankara..
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Mecliste tek bir siyasi parti olsa da işte o siyasi partinin yani Cumhuriyet Halk Partisinin, Parti Grubu 323 Milletvekili ile saat 9.15'de yani tam da Atatürk'ün naaşının tahnit edilmeye başlandığı saat ve dakikada topaldı. Toplantının amacı yeni cumhurbaşkanı adayını belirlemekti.
Evet, İstanbul'da, Atatürk'ün naaşı üzerinde tahnit işlemleri başladığı saat ve dakikada Ankara'da Yeni Cumhurbaşkanı adayı belirleniyordu.
Başbakan Celal Bayar saat 9.30'da kürsüye geldi ve aynen şöyle dedi:
“Bugünkü parti toplantımız cumhur reisi için namzet seçmek içindir.
Herkes serbestçe istediği bir ismi namzet olarak yazsın. En çok rey alanlar saat 11.00'de yapılacak umumi heyet içtimaında namzet olarak gösterilecektir.”
Hemen gizli bir oylama yapıldı. CHP Grubunun 323 Milletvekilinden 322'si tek bir kişiyi cumhurbaşkanı adayı olarak gösteriyordu: Atatürk tarafından başbakanlıktan uzaklaştırılmış olan İsmet İnönü.
Evet, Atatürk'ün 1937'de başbakanlığa getirdiği Celal Bayar değil,
Atatürk'ün '' Benden sonra cumhur başkanı olması konusunda yasal düzenlemeyi yaparak cumhurbaşkanı adayı olmaya ikna edin ve seçin. Türk Milleti onu sever.'' Dediği Mareşal Fevzi Çakmak da değil...
Atatürk'ün hem Dersim İsyanını bastırma konusunda yetersiz gördüğü, hem de Hatay konusunda yetersiz bulduğu ve ters düştüğü İsmet İnönü, Atatürk'ün sözlü vasiyeti çiğnenerek Cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendi CHP Grubu tarafından. Sadece bir kişi İsmet İnönü'ye oy vermemişti.
Mareşal Fevzi Çakmak o bir tek aleyhte oya bile sinir olmuştu. Meclis bahçesini ve koridorunu dolduran askerlerin arasında '' Oylarınızı İsmet Paşa'ya verin. Cumhurbaşkanlığına en layık olan odur. '' Diyordu.
322 Oy İsmet Paşa'yı Cumhurbaşkanı yapmaya zaten yetiyor da artıyordu bile ama Fevzi Çakmak Paşa'nın aleyhte bir tek oya bile tahammülü yoktu.
Sonra Genel Kurul salonuna geçildi.
Tarih 11 Kasım 1938'di ve Atatürk'ün naaşının tahnit işlemleri devam ederken yeni Cumhurbaşkanının seçimi gerçekleştiriliyordu, daha sonra pek çoğu '' Atam ! Sen kalk da ben yatam '' Diyecek olan ( Diyen ) Milletvekilleri tarafından...
****
Bu bölüm çok uzadı... Gelecek bölümde..
( Atam ! Sen Kalk Da Ben Yatam---1. Bölüm--- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 15.12.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.