Gülmeli Her Bir Yetim
Gülmeliydi bu dünyada her bir
yetim
Gülmeyince zulüm yağıyordu
başa
Anlaşılmıyordu dünya ve hayat
Zilletti eteğimize yapışan
bırakmayan
Açmayan güllerdi açarken solan
Yağan yağmurdu bereketiyle
Gönül topraklarımızı sulamayan
Çorak kalan gönül dünyamız
Anlaşılmayan çıkmazların
içinde kalan biz
Bu tende hissetmeyen ten
kangren olmuş gönülle
Sıhhatin bulunmadığı demin yok
oluşuydu
Gülümsemeyen bir yetimle bu
dünya
Her gün yaşarken yetim
kıyameti
Biz cenneti nasıl bekleriz ki
ötelerde
Nasıl otururuz ki o köşklerde
İşte bu nedenle her bir yetim
gülmeli
Sarılmalı
Onunla olmalı
Söyleyemez yoksa dil sözleri
Bakan olmaz gözleri
Yoksa tutuşan gönüllerimizi
Söndürecek su bulunmaz
Gök kubbe çökecek üstümüze
yetim ağlarsa
Bir kılıç bu kadar açmaz ki
yara
İşte bu nedenle gülmeli her
bir yetim
Dünyanın dört bir ucunda
Nasıl dağa dur yıkılma deriz
yetim ağlarsa
Nasıl varacağız biz ötelere
başka çağlara
Muhabbet nasıl olur sizsiz
varamayız bağlara
Damla damla gözyaşları
silinmeli
Nursuz kalırız sizsiz
karanlıkta yaşanılmaz
Varacağız sizlere Rabbim
yardımıyla
Güleceksiniz sizlerde Nur
Resul aşkıyla
©
Mehmet Aluç