Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 3/26/2022
Okunma Sayısı : 815
Yorum Sayısı : 4
ÇANAKKALE GAZİSİ TEĞMEN MUSTAFA VE YAHUDİ ALMAN DOKTOR JACQUES JOSEPH---2. BÖLÜM--
Dr. Jacques Joseph'in ellerine teslim edilmiş Türk Teğmeninin adı Mustafa idi. Çanakkale Savaşlarında yüzüne isabet eden bir şarapnel neticesinde yüzünden geriye sadece sol gözü alt çene kemiği ve alnı kalmıştı. Türkiye'deki çeşitli hastanelerde gördüğü tedavi sadece hayatta kalmasını sağlamıştı ki daha önce de belirttiğim ve 1. Fotoğrafta da görüldüğü gibi bir insanın bu şekilde yaşaması mucizeden başka bir kavramla ifade edilemezdi.
Gazi Teğmen Mustafa 20 Ocak 1918'de önce bir hemşire tarafından yıkandı ve yüzü ( daha doğrusu yüzünden geri kalanlar ) tükürük ve yiyecek artıklarından temizlendi. Özel olarak hazırlanmış sıvı yiyecekler verildi, yeni bandajlarla sarıldı ve yatağına yerleştirildi.
Ertesi sabah Dr. Joseph yeni hastaya baktı. Teğmene artık güvende olduğunu ve yüzünün eski haline getirilebileceğini ancak bu güne kadar böyle bir ameliyatın hiç yapılmadığını dolayısıyla da geçireceği şeyin bir ameliyattan çok fazlası olduğunu açık açık anlattı.
Teğmen Mustafa aslında çok iyi Almanca biliyordu ancak o haliyle konuşması imkansızdı. Sol gözünü açıp kapayarak '' Sizi anlıyorum ve size güveniyorum.'' işareti verdi.
AMELİYAT:
23 Ocak 1918 günü sabah 8:30'da Teğmen Mustafa ameliyathaneye alınarak sakinleştirici verildi. Kollar ve bacaklar ameliyat masasına bağlandı ve tüm vücut steril örtülerle kaplandı.
İlk olarak, Joseph tıraş edilmiş kafa derisini kulaktan kulağa kadar keserek başın ortasında geriye doğru bir eğri verdi. Bu daha sonra burnu şekillendirmek için kullanılacaktı. Kafatasının derisini soydu ve deri kapağını alnının üzerine katladı. Katlanmış flebin yara yüzeyine, daha sonra oral ve nazal mukoza oluşumu için kalça derisinden alınan bir epidermal flep yerleştirdi. Ayrıca kalçalardan alınan deriyi açıkta kalan kafatasına nakletti.
Bu işlemden sonra Teğmen Mustafa, bir sonraki ameliyattan önce dört hafta beklemek zorunda kaldı.
İkinci operasyon 25 Şubat'ta gerçekleşti. Joseph bu arada alnında büyüyen kafa derisi kanadını ayırdı ve böylece gözleri ağız bölgesine çektiği sözde vizör kanadı aldı. Sonuç olarak, Joseph'e göre, "hem yanaklar hem de burun derisi tek seferde oluşturuldu." Burun profili, Joseph'in deri altına naklettiği bir "damak-burun kemiği protezi" kullanılarak oluşturulmuş ve bir ağız meydana getirildi.
Son olarak, bir diş cerrahının kalıcı bir takma diş takması gerekiyordu, ancak bu başarısız oldu. Operasyonlar lokal anestezi altında yapılmıştı. Teğmen Mustafa'ya sadece kalçalardaki derinin alınması için genel anestezi verilmişti.
Teğmen Mustafa bu ameliyattan dört hafta sonra Almanya'yı terk ederken mükemmel olmasa da artık yeni bir yüze sahipti ( Fotoğraflarda ameliyatın aşamalarını ve Teğmen Mustafa'nın yüzünün aldığı son şekli görmektesiniz. )
Dr. Jacques Joseph Teğmen Mustafa için 7 no lu fotoğrafta görüldüğü gibi bir yüz düşünmüştü ama elinden gelen ancak 6 no lu fotoğrafta olduğu kadardı.
Bu ameliyattan sonra Teğmen Mustafa'ya ne olduğu hakkında bir bilgim yok maalesef. Ancak pek çok kaynakta onun bir soyadının da olduğunu gördüğüme göre demek ki en azından yeni bir yüze kavuştuğu 1918 yılından soyadı kanunun hazırlandığı ve yürürlüğe konduğu 1934 yılına kadar yaşadığını söyleyebiliriz. ( 1934 Yılı dahil )
Evet Çanakkale Gazisi Teğmen Mustafa soyadı kanunundan sonra İpar Soyadını aldı.
İpar Soyadı ülkemizde aslında tanınmış bir soyadıdır.
Mesela bir dönemin ünlü ses sanatçısı Aysel İpar ( Bizim dönemlerin ünlü şarkıcısı Serpil Barlas'ın annesi olur aynı zamanda. )
Mesela bir dönemin ünlü işadamlarından ve Türkiye'nin Muhteşem Gatsby'si olarak tanınan İş adamı Ali İpar ( 1960 da Yassıadada yolsuzluk suçlamasıyla yargılandı. )
Mesela Türkiye'nin Şeker Kralı olarak bilinen iş adamı Mehmet Hayri İpar ( Türkiye'nin İlk şeker fabrikalarından Alpullu şeker Fabrikasının ortağıydı )
Mesela Çanakkale Savaşı Gazisi Mustafa İpar ile aynı adı ve soyadı taşıyan İş Adamı Mustafa İpar..
Evet... Dediğim gibi: Gazi Mustafa İpar hakkında elde edebildiğim daha başka malumat yok...
Peki Dr. Jacques Joseph ne oldu?
Dr. Jacques Joseph Kozmetik Cerrahi alanında Dünyanın bir numarasıydı. Dünyanın dört bir köşesinden hatta Hindistan'dan bile gelen zengin hastaları sayesinde çok güzel para kazanıyordu. Dünyanın çeşitli ülkelerinden onu ziyaret edip bilgilerinden istifade etmek isteyen meslektaşları ona belirli bir ücret ödemek zorundaydı. Parayı çok sevmesine rağmen fakir hastalardan ve eski hastalarından ya hiç ücret almıyordu ya da çok düşük bir ücret alıyordu ( mesela zenginlerden 100 Mark alırken fakirlerden 10 Mark alıyordu ya da hiç almıyordu.)
Bu müthiş ünü ona bir servet kazandırmıştı: Mesela Böylece Wilmersdorf'ta Ravensberger Strasse 15'te bir spor arabası ve bir villaya sahip olmak değme zenginin harcı değildi.
1933'te başa gelen Hitler, Yahudi bilim insanları üzerinde baskı kurdu, Joseph de bu durumdan etkilenenlerin başında geliyordu.
Uzun süredir sekreteri Fraulein Wittig'i muhbir olarak kullanan Nasyonal Sosyalistler tarafından birkaç kez hapsedildi. Ancak Joseph, yeni yöneticilerin eylemlerini derinden hor görmesine rağmen, Almanya'dan ayrılmak istemedi.
12 Şubat 1934'de evinde kalp krizinden öldü.
Ailesi Kristal Gece olarak tabir edilen ve Almanya'da Yahudilerin ev- işyeri ve sinagoklarına yönelik kanlı eylemlerin yapıldığı 9-10 Kasım 1938 Gecesinden bir hafta önce Almanya'yı terk ederek ABD'ye göç etmişlerdi.
*****
Konunun dışında ama bence önemli bir başka bilgi ile noktalayalım.
1933'te Almanya'da bunlar olurken; Atatürk, Almanya'dan kovulan yüzlerce Yahudi bilim insanını Türkiye'ye getirtti.Bunlardan biri de bir başka Alman cerrahtır: Profesör Rudolf Nissen.
Cerrahpaşa'da cerrahî bölümünü kuran profesördür. Rudolf Nissen. Anılarını anlattığı kitabında şunları yazmıştır:
1935 senesinde Atatürk, o tarihlerde tedavi etmekte olduğum kız kardeşi Makbule Atadan'ı ziyarete gelmişti. Benden hasta hakkında bilgi aldıktan sonra, Hitler hakkında ne düşündüğümü sordu. Ben de kendisinin seçimlerle filan iktidara geldiğini söylemeye başlayınca, beni susturdu ve şöyle devam etti: Bakın Profesör, dünya tarihi, Hitler gibi kendisini bütün tarihlerin en güçlü adamı ve komutanı sanan megalomanlarla doludur. O da göreceksiniz, ülkesini ve dünyayı büyük bir felakete sürükleyecektir ve tarih de onu öyle anacaktır. Devlet adamı deneyimi olmayanlara devlet idaresini teslim etmek büyük bir hatadır.
( Çanakkale Gazisi Teğmen Mustafa Ve Yahudi Alman Doktor Jacques Joseph---2. Bö başlıklı yazı Sami Biber tarafından 3/26/2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.