Yalnızlığın rengiydi tutku belki de
devasa bir boşlukta devinen hayaletler.
Cüssesi ve cübbesi cüce kıvamında bir
tekerleme gecenin kırık tekerinde ve işte şapkamdan çıkan dişlek tavşanı
selamlıyorum aşkla ve içimi kemirenin o olduğunu anlıyorum ansızın ve
kemikleşen acının bir mikado çöpü gibi dağıldığını görüyorum ya ve yankısı
olmayan bir sese kanat açıyorum elbet hiçliğimin baharını yaşıyorum içimde hâsıl
olan o ‘’kimsesizlik’’ tohumu ile:
Ne herkesim ne hiç kimse.
Bir varım bir yok.
Hazanda sürüklenen bir yaprak gibi
İçimin dehlizinde boy verense
Aşkın hüsran yüklü sesi
Semazen eteklerinde gecenin
Ah, rüştünü çoktan ispatladığım
Sonsuzluğun sevgisinin selinde
Yüzmeyi bilmeden atladığım okyanus.
Gecenin hünkârıyım.
Gününse saklı umut ışığı
Yüreğime askıntı binlerce duygu
Belki de duygu durunum bozukluğu
yaşayan bir gözaltı
Elbet tünediğim kafes
Ne çok yeis saklı içimde
Belki de reisiyim ben gitmediğim
Coğrafyaların türküsünü söylediğim
Gam yüklü bir nota…
Nokta atışı yapan duygularım
Noktalardan haz etmediğim
Üç noktalı hayallerim ve ruhum
Bir düş ambarındayım hem
İçimden sökün etti edecek hem meltem
hem de mahrem
Bildiğim neyse
Metanetimle dik durduğum
Mekansız ve zamansız duygularımla
Ruhumun duymadığı zamanlarından
Geliyorum aşkın…
Efemine gölgeler
Ruhun röntgenini çeken cerrah
Ellerim kanlı gözlerim nemli
Ne yerdeyim en gökte
İşin ilginci sığamazken de yere göğe.
Meftunuyum aşkın
Mefkûresi hüznün
Balyalarca kâğıt yırttığım
Dağ tepe aştığım ömrün yutağı
Belki de bir lokmada yutacak beni devran
Bense yerimde sayıyorum ve işte:
Kimliğim
Kimsesizliğin
Sevginin rüştü ispatlanmış olsa ne
ki?
Kimlerdensiniz?
Mademki kimliğiniz kayıp…
Az izin verin de bulayım kendimi
Varsa bir bilen sormalı da
Sarmalında bunca duygunun
Aşkla asıldığım bir hutbe
Devası saklı sevgide ve Rabbim ’de
Sona geldiğimse aşikâr
En çok da yalnızlığımı dindirirken
şiirler.
Ah, şehla gözleri hayatın
Binlerce evreye b/ölündüğümün de
alametifarikası
Yoksa baştan mı anlatmalı mıyım?
Elbet vaktiniz varsa, sevgili bayım…
Ne de olsa mizacına yenik düştüm
aşkın
Aşikâr bir yıldızım az evvel
kaydığım:
Bir çiçekse tabiatım
Solmadan yeniden mi açmalıyım?
Elbet açarsam içimi size
Benlik bir heyecansa mazur görün
Beylik bir hayat da yaşamadım ben
Elbet kaderin onay verdiği kadar…