Bir düş’ e uyandım
Sabahın dokusunda esrik b/akışlar
Elbet aşkın alfabesi
Ah, taşkın yürekten firar eden bir
damla gibi
Kucakladığım denizi
İçmek istedim bir nefeste
Aheste düşler yokuşu
Kıblemde saklı Üsküdar
Karınca misali üşüşen rüzgâr…
Ah, başımda esen kavak yelleri
Dikiş yerleri patlamış göğün
Mavi kusan bir ahenk
Düşlerime teslim olmanın ertesi
Düşmekse aşka
Canın sağ olsun felek.
Rica üzerine yeniden seviyorum
Ah, yürek
Sensin kutsal ve mübarek
Bir dik yokuşu çıkarken ağır
adımlarla
Sağır iklimlerden kucağıma düşen
Efsunlu gülüşü katlayan ellerim
Belki de iki yana düşen
Sırlara hâkim şu varlığın dehlizi
Bir mumsam eridiğim için için
Mumya suretlerde saklı telaşı ilham
perimin.
Her dokunduğumda tepeye
Kaybolmanın nesi kötü de
Kör noktasına içerlediğim evrenin
Eflatun merceği kırık hem gözümün
Pembeden yanakları mevsimin
Sureti kati sevmem demenin de ertesi.
İlahiler uçuşan yürekte
İdmanlıyım hem ben sevip de yenik
düşmekte.
Soldan sağa rezerve ettim kalbimi
Bilemedim de yakında kavuşacağım kabrime
Güller mi dökmeliydim yoksa sepet
sepet
Uğurlu sayım on üçse
Umudun da rakımında saklı o tek hece.
Ahlar inletir yeri göğü
Aşkın solmayan neferi sırtımda yük
İçimde dik çok dik
Bir yokuşsa sevmenin alfabesi.
Haşmetli kâinatın hıçkırığı mı yoksa
eşlik eden
İçimdeki sevince eklediğim sözcükler
Aşkın harıyla yazdığım şiirler
Bir buse ise konan ön sözüne
Yandığımın ertesi yakardığım Rabbime
Koştuğuma değmedi mi hem?
Kavuşmaksa sevgiliye
Maviden cübbem
Sarıdan bozma bir gülüş geçmiş
pençesine
Gök kuşağında saklıyım hem ezelden
Uçup konmaksa tepeye
Umarsız sevdiğim bunca insan ne ki
Bir kere düşmüşsem Hak yoluna
Layığıyla yaşamanın bir adım sonrası
İki cihanda da saklıdır mealim,
sevgim, hicretim.
Bir düş’ e uyandım madem
Matemimle örülü hikâyem erdi
Mutlu sona illa ki
Huzurla yaşamanın hikmeti
Sabır ve şükürle ettiğim katık ömre