Bir düşünün bayım sadece bir düş’e mahal verecek sözcüklerim elbet çetrefilli bir yolculuğun dayatmasıyım sözcük bellediğim binlerce zerremle müptelası olduğum aşkın da bekası içimde kıvranan imgeler…

 

 

Bazen bir düş pazarındayım esintisi akla zarar

Semazen gölgemden soyutlanmak ne ki?

Karalandığım her şafakta saklıdır aydınlığım.

 

Gece kordan

Sözcüklerse aşk körü kim insandan sızan

O devasa isyan

Bense Hak yolunda hakkıyla yaşamak lazım madem

Hakkımda neyse başımdan dökülen

Nurludur yürek

Kimi insansa kürediği ömrün vardiyasında

Yatılı kalan vicdanın her kırıntısı

Elbet razıyım kaderime hatta kederime;

Semiren hüzünle başa çıkamadığım o mecliste saklı erkân

Göğe diktiğim gözlerim

Başım da dik madem ezelden…

 

Şimdi kırıklarından dikiyorum ben yüreği

Sözcüklerse mezarım ve kalem sırla yüklü mezar taşım

Kale’m asla yıkılmadı

Kalemden damlayan hüzünse konuşlu olduğum bir nizam

Her nakaratı dünde saklı

Feryat figan yaşamanın tek edası

Ah, veda edemediğim dünyanın nazarında

Nezaketen de sevmedim hem ben sizi

Bilakis yürekten ve doğaçlama sevdalandığım.

 

Bir renkse yüreğimin ırkı

Elbet beyazdan ve masumane bir tebessüm ekili

Gözlerimden gözlerinize uzanan o nurlu güzergâh

Günah olmasa gerek bu sevda

Nazenin rüzgârımla savrulduğum baki

Hele ki nezdinde evrenin

Meczup yüreğimle devinen her figan.

 

Şimdilerde uzlaştım ölümle

Yarınsa bekası ömrün çıkarım ya da çıkmam yeni güne

Yenilendiğim bir aşk bu

Şiirlerse ısrarlı

Yoksa nal toplardım düştüğüm yolda

Bir de nidalar savrulan

Sessizliğime namzet dinmez de gözümün yaşı.

 

Ümmeti sevginin

İklimler diktiğim,

Tek tek kopan

Düğmeleri ise yakamın

Hala da ilikleyemedim iki yakamı.

Yakarmıyorum size asla

Yanan sözcüklerimle kavruluyorsam size ne?

Sedası efkâr siması aşina

Sinmem de ben öyle oturduğum yerde

Üslubum bazen öfkeli bazen salınan üstündeki eksende

B/eşiğinde ömrün

Başak taneleri gibi dolu ve endamlı bir yüreğin

Telaşla izini sürdüğü her yeni gün…

 

Sürgün edildiğim ne ki süngülenmiş güleç yüzümde

Bakışlarımı kaçırmam da hayattan

Bazen gerisin geriye kaçtığım asla değil yalan

Yalandan sevmediğim de aşikâr madem

Bir yıldız gibi kırpabilirsiniz kuyruğumu

Şairin elinde kalem iken fısıldayan

Ah, bir de dinleseydiniz ya içimdeki feryadı

İman gücümle ayakta ve serildiğim her dize

Yazmaya aday bir ferman kolay olmasa gerek

Saklı tutmak inancı, itikadı

Durduk yere de sevmedim sizi

Durağan gözüken efkârıma binaen

Devingendir yüreğin mahareti…

 

 

 


( Kale'm Asla Yıkılmadı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 4.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.