Bir
güzel gördüm fidan boyuyla salınır
Dili
bala, perçemi lüle, giydiği şala benzer
Rüzgâr
değse tenine, hem ürker hem alınır
Gülen
yüzünde al al güller açınca
Görenler
derde düşer, yoldan geri kalınır.
Bir
güzel gördüm kendi kendine gezinir
Bakanın
yüreğine ateş düşer de neşeler dağılır
Ciğerler
pare pare olur, gamlar sağılır
Nabızlar
hızlanır, kısmetler bağlanır
Şarkılar
bile susar birden bire diller lal olur…
Bir
güzel gördüm bilmez güzelliğin kıymetini
Cömertçe
sergiler güzelliğin tüm kudretini
Bakışı
hüner, duruşu hüner, gülüşü hüner
Keder
görmesin kendince belki nazın eder
Ancak
yüce Mevla’m bilir, bilir hikmetini…
Bir
güzel gördüm, geçip de gidemedim
Yüreğimden
bir şeyler koptu, diyemedim
Yine
de o güzeli Allah sahibine bağışlasın
O
şeker, kaymak, bal imiş! Tadamadım
Neticede
dökülüp dağıldım adım adım…
Bir
güzel gördüm Allah’ım afet mi afet
Allah’ım
ne olur yine de sen beni affet
Bilirim
sen güzelsin, güzel olanı seversin
Birden
bire bir alev topuna döndüm de
Dersin
ki! Ey kulum, sen yine de sabret…
Ant.-
230621