Ölü bir sözcüğün ısrarcı imgesi yalnızlık

Aşkın kabristanında yürekler aşan varlığın da tek muhatabı

Kabir azabıysa sevmek

Yaşamaktan öte ölmek ne demek?

Rengi yok ki acıların

Bestesi ölümün tiz sesi

Aşkın güftesi sarıldık sarılalı

Sevgilinin davudi sesi.

 

Bir lanetse bölündüğümüz

Bir tayin ise kim bilir nerelere sürüldüğümüz.

Tazedir acımız, sevgimiz

Geçkin gönüllerde aşk ektik acı biçtik biçeli

Bir nebze de olsa gülseydi ya yüzümüz.

 

Matemin ç/ağrısıdır dökülen nameler

Aşkın da uleması karanlık geceler

Bazen yıldız tozu serptiğimiz

Bazense acıları şiire, ömre katık ettiğimiz

Külüstür bir araba gibi ittiğimiz mevsimi

Bahar diye çıksak da yola

Kıştandı düşen nasibimize.

 

Bir renk buyurduk buyuralı

Beyazın saflığında içimizdeki çocuğu uyuttuk uyutalı

Uyamadık düzene uyamadık kimseye

Uyruğu yoktu madem sevmelerin

Sessizce sevdik sonra çektik gittik.

 

Riyasızdı her yazılan

İmha ettiğimiz olsaydı keşke hicran

İfa ettiğimiz aşk ve uleması

İma ettiğimiz elbet yalnızlığın bekası.

 

Cüret ettik edeli aşka

Cüzzamlıymışız gibi kaçışan kaçışana

Oysaki renk verdik ve pembeydik

Utancımızla serildik zemine

Aşkı ifa ettik yürekten yüreğe kurulan nice köprüyle.

 

Elimizdi ayağımıza dolanan

Aşkla kazdığımız kuyular kimi zaman içine düşüp de boğulan

Boyumuzu açan sevdalardı esinlendiğiniz

Zemherilere kandık açıp da baharın ortasında

Zanları dahi kabullendik

Ne de olsa saflık saklıydı yüreğin mizacında.

 

Ölümse bir mizansen

Renklerse kimi zaman açan ve solan

Sözcüklerden saklayamadığımız bunca hüsran

Aşk mıydı illa ki acıyla beslenen?

 

Mevsimlerden bahardı ama yanıldık

Aşklardan imkânsızlıktı lakin düştük peşine

Peşinen söyleyemedik de sevdiğimizi

Sevilmekten de geçtik geçeli

Sevmek bile ağır geldi muhatabına

Pes etmedik büyüdü dünyamız

Pas vermedik iblise iyi niyetti yüreğin ibrazı

 

Sökün eden her şiir her hece

Kekelemeden sevdik ve yazdık

Yazamadığımız yazgımız kadar da yalnızdık

Elbet ömür geçti geçeli

Gidenlerin ardından bunca yaşı da döktük dökeli

Oysaki her şeye ama her şeye çok geç kalmıştık.

( Çok Mu Geç... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 5.04.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.