YARA
Güneş doğar mutlu olursun,
Yağmur yağar ıslanırsın,
Koşarsın çamur içinde
Bir römorka asılmak gibi
İşte öyle bir şey
Bir zile basmak gibi tanımadığın
Yetmemiş meyvesini yolmak ya da
Yıktığın, çıktığın ne kadar anın varsa
İçinde saklıdır
İşte öyle bir şey
Bisikletten düşmek gibi
İncitmek ayağını, yırtmak pantolonunu
Koluna takılan avlu demiri
İçine çakılan kızıl saçları
İşte öyle bir şey
Yalvarır gibi duran bakışlar
Dolunay öncesi hemen
Bir kibrit kutusuna yazılmış
Öyküdür kim bilir
İşte öyle bir şey
Mart dersin o da geçer
Nisan özlemin adıdır zaten
Ekmek arasına sürdüğüm salça gibi
Takası bekleyen lise kitaplarım
Yetmeyen defterim gibi
Anlatılacak çok şey saklı da
İşte öyle bir şey
Kapılar kapanmış saklambaçlarda
Bir asi rüzgarın esintisi genzimi yakan
Kuduz zamanların limanı içim
Dışım fırtınalardan bi-haber
Gidiyor gibi elimden her şey
Anlatamıyorum yaramı yârime
İşte öyle bir şey