Ey lain
şeytan ne verebilirsin ki bana
O güçsüz
kovulmuş halinle yana yana
Vereceğin yokluk
günah beni yakar
Yükseklere çıkaracağım
derken
Düşürüşün en
diplere uçurumlara
Sende varlık
adına ne var ki gelirsin
Doyurmaz sendeki o günah yüklü halin
Elinde cehennemden
ateş kızıl kor
Seninle kim
kazanmış ki lain şeytan
Daha sana
sarılmadan fısıltına kanarak
Ateş kaplar
ruhumla bedenimi
Vereceğim itibar
dersin itibarsızlaştırsın
Hem de sırıtarak
Verdiklerin kandırmak
için vermeden elden kayar
Cehennem çukurlarına
atar
Ver bakalım
çürümeyeni yakmayanı
Yiğitliğini görelim
Vereceğin var
mı bir beklenti
Yıkarsın bir
anda gönül denilen kenti
Gelirsin
fısıltıyla bin bir yalanla
Gidersin gerisin
geriye gülerek
Ruhum kararır
Aklım karışır
Aklı anlamı tutkuyu
veririm dersin
Çılgınlıklar
içinde hak sınırın aştırtırsın
Hakkın yolunda
çevirisin
Oysa ki
aklıma hak kapısı gelir
Koşarım hakka
tövbe kapısına
Bin bir
pişmanlık içinde
İşte o zaman
yaptıkların gider boşa
Parça parça
olursun
Savrulursun bir
parçan şama
Bir parçan
da cehennemin dibine
Söylediklerin
yüz karasıdır
Rabbim
yolunda kuluna sunduğu
Çok şükür
cennet kapısıdır
Mehmet Aluç