Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 29.01.2021
Okunma Sayısı : 1443
Yorum Sayısı : 8
CAMİLERİMİZDE VE BAYRAKLARIMIZDA SİYON YILDIZININ NE İŞİ VAR?

1. BÖLÜM: MÜHÜR KİMDEYSE SÜLEYMAN ODUR.

Yazımıza başlarken öncelikle gerçekten de camilerimizde ve eski Türk beylikleri bayraklarında Siyon Yıldızı var mı? sorusuna cevap verelim.

Evet bir yıldız var. Var olmasına var da bu yıldıza '' Siyon Yıldızı'' Deyip kestirip atmak  yanlış. Zira Siyonizm için ayrı, İslam dünyası için ayrı anlamlar taşır bu yıldız.

O sebeple resimlerden de göreceğiniz üzere mezar taşlarında, ve giysilerde bile var olan bu yıldızın Müslümanlar için anlamı farklıdır.

Peki nedir bu Siyon Yıldızı dediğimiz işaret?

Efendim, bu çok eski bir işaret. Asırlarca da hiç kimse buna Siyon Yıldızı dememiş zaten. Siyon Yıldızı diye adlandırılması 19. Yüzyılın ortalarında olmuş.

Kitabî dinlerin hepsinin bildiği ve tanıdığı bu işaret, ehl-i kitap olmayan dinlerde ve kültürlerde de var.

Mesela:

Eski Hind’de yaratıcı Vişnu üçgeniyle yok edici Şiva üçgeninin iç içe geçmiş şekli olarak yorumlanır ve maddî âlemin yaratılışı ile yok oluşunu simgeler.

Helen, Roma, İbrânî, Asur, Sümer, Bizans gibi eski medeniyetlerden günümüze ulaşan eşya ve eserler üzerinde göze çarpan bu yıldız eski Türklerin on iki hayvanlı Türk takviminde bir sembol olarak yer almaktadır. Mitolojik zamanlardan itibaren bereket ve güç sembolü diye algılanmış olup putperest toplumlarda kutsal kabul edilmiş, tarih boyunca pek çok millet ve kültür tarafından kullanılmış, üretilmiş, bulundurulmuş ve taşınmıştır. Ona atfedilen anlam da bu sebeple her devirde değişmiştir. Altı yönünün insanın yüzünü, matematikte ilk mükemmel sayıyı, dünyanın altı günde yaratılmasını, bereket ve bolluğu sembolize ettiği, insanı şer güçlerden koruyan tılsım olduğu gibi fikirler de öne sürülmüştür.

Tekrar kitabî dinlere dönecek olursak.

Altı köşeli bir yıldız olan bu işaret Yahudilikte de  Hrıstiyanlıkta da, İslamiyette de Hz. Süleyman'ın yüzüğü olarak, daha doğrusu yüzükteki sembol olarak bilinir.

Şimdi denilebilir ki'' Hocam ! Sekiz köşeli olanlar var Türk-İslam dünyasında.''  Evet, doğrudur. Oraya da geleceğim ama önce şu altı köşeli yıldızı bir halledelim.

Bu işarete İslam Dünyasında Hatem-i Süleyman, Hrıstiyan ve Yahudi aleminde '' Davut Yıldızı '' Denir.

Şimdi kafalar az karışmış olabilir. Bu sembol Hz. Davut'un mu yoksa Hz. Süleyman'ın mı?

Bu sorunun cevabı biraz karışıkçadır ve tabii ki hep efsanelere, rivayetlere dayanır.

Bu işaret öncelikle Hz. Davut'a aittir. ( Hz. Davud'dan önce Allah tarafından Hz. Adem'e verildiği de söylenir. ) 

Peki bu işaretin anlamı ne? 

Anlamı aslında gayet basit. 

Demircilerin piri olan Hz. Davut, bir kalkan ve zırh yaptırmış ve bunların üzerine de kendi adını sembol olarak yerleştirmiş. 

''Nasıl yani?  Altı köşeli yıldızda Davut ismi mi var?'' Dediğinizi duyar gibiyim.

Evet, şimdi 1. Resmi inceleyin iyice.

Davut İsmi İbranicede nasıl yazılıyor ve bu yazı nasıl altı köşeli Yıldız oluyor gördünüz mü? 

Yani aslında çok da sır ve çok da gizemli, çok özel manalar içeren bir şey değil. '' Davut '' İsminin kaligrafik bir şekilde yazılması, hepsi o kadar. 

Eee, bu işaret nasıl Süleyman'ın yüzüğü(ya da mührü) oldu?

Rivayetlere göre Hz. Davut gerek zırhında gerekse kalkanında bulunan bu kutsal işaretle en büyük düşmanlarını bile rahatlıkla yeniyordu ki İslam inancına göre Calut, Yahudi ve Hrıstiyan inancına göre Golyat adlı devi yendiğinde de elindeki kalkanda ve üzerindeki zırhta bu işaret vardı.

Sonra Hz. Davud, evlatlarını etrafına topladı ve onlara on hikmeti sordu ( Bu on hikmet nedir bilmiyorum ama çok çok daha sonra Hz. Musa'ya verilen on emir olabilir.)  Bu soruya oğullarından sadece Süleyman cevap verince bu kalkanı ve zırhını oğlu Süleyman'a verdi.  Süleyman da bir yüzük yaptırıp bu işareti yüzüğe işledi.  Böylece Davud'un Yıldızı, Süleyman'ın mührü oldu.

Tüm kitabî dinlere göre Süleyman, hayvanlara bile hükmediyor, onların dilinden anlıyordu. Ama İslamiyete göre bir peygamber, Yahudi inancına göre olağanüstü özelliklere sahip bir kraldı ve bu olağanüstü özellikler ise parmağındaki yüzüğün ona kazandırdığı özelliklerdi. O yüzük parmağında olmadığı takdirde sıradan bir insandı.

Nitekim İslam kaynaklarındaki bir kıssaya göre bir gün abdesthaneye gittiğinde hilkat garibesi bir sahra cini (ifrit veya dev) Süleyman’ın kılığına girip hanımından mührü almış, Hz. Süleyman mührü istediğinde sahtekârlıkla suçlanmış ve kendi kılığına giren devin emriyle saraydan çıkarılmış, dev onun yerine sarayda hüküm sürmeye başlamıştır. Hz. Süleyman bir sahil kasabasında balıkçıların yüklerini taşıyarak hayatını sürdürmüş, aradan kırk yıl geçtikten sonra dev, bir daha başkalarının eline geçmesin diye mührü denize atmış, ardından kendisine karşı ayaklanan hayvanlar ve cinler tarafından parçalanarak öldürülmüştür. Aynı günlerde yanında çalıştığı balıkçı Hz. Süleyman’a hizmetine karşılık para yerine bir balık vermiş, Hz. Süleyman akşam balığı pişirmek için karnını yardığında kendi yüzüğünü görmüş ve onu parmağına takıp saraya gitmiş, orada eski hayatına kavuşarak peygamberlik dönemini tamamlamıştır. Halk arasındaki, “Mühür kimdeyse Süleyman odur” atasözü bu kıssaya dayanır.

Velhasılıkelam en evvelinde Hz. Adem'e ait olan bu işaret, sonra Davut peygambere, daha sonra da Süleyman peygambere geçmişti ve tüm  kitabî dinlere göre kutsaldı. O sebeple de kitabi dinlere mensup olanlar tarafından kullanıldı.

Peki Hz. Davut'un yıldızı ya da Hz. Süleyman'ın mührü olan bu sembol bizde niçin bu kadar benimsendi? İsrail'in bayrağına nasıl geçti? 

Bunları da gelecek bölüme bırakalım. 

NOT: Vefk tesirli dualarla yapılan ve şifalı olduğuna inanılan belirli ayetlerin ve isimlerin belirli oranda yazılarak veya okunarak işlenmesine deniliyor. Muska da benzer şekilde hazırlanıyor ve nazar başta olmak üzere bir çok şeye karşı kişiler üzerinde taşıyor. Bu yıldız da bizim vefklerde çok fazla kullanılıyor.

( Camilerimizde Ve Bayraklarımızda Siyon Yıldızının Ne İşi Var? 1. Bölüm: Mühür K başlıklı yazı Sami Biber tarafından 29.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.