Salladın bu dünyayı

Enkazdan çıktığım günden beri

Koltuk değneklerimin ucunu demirledim


Ben varamadım

 

Kuşların kanatlarında maraton koştum rüzgara karşı

Sallandı bu dünya

Her seferinde düştüm avuçladığım tüylere tutunup

 

Ben varamadım

 

Yokluğunu çıngıraklı yılana anlattım

Ayrılığı sokmak için dişinin dibine sızdırdı zehri

Kaçtı zalim bir türkünün ezgilerine binip

 

Kara kedi ile haber saldım

Sallandı bu dünya

Kedi ağaca çıktı ağacı balta kesti…

Dağ yanıp bitip kül oldu

Haberi almayınca

Sen gelmedin

 

Umudum batan geminin makina dairesinde kilitli

Saçların deniz fenerinde dalgalanıyor

 

Uçurtmanın kuyruğunda asılı kaldı başka bir umut

Dünya sallandı

İp koptu

Uçup gitti dilimlenmiş renkli naylon poşetlerle

 

Sen gelmedin

 

Kağıtsız kalemsiz edebiyat evinin ahşap duvarlarına

Mısra mısra hasretini ateşle yazıyorum

Tutuşuyor şiirler

Bacalardan gel diye kıvranıyor dumanlar

Belli ki ne duman dilini nede edebiyat evinin yolunu bilirsin

 

Havada resmini çiziyorum bulut bulut

Gidip sizin oralara gel diye çiseliyor

Yağmurun kokusunu almıyorsun

 

Ben varamadım

Sende gelmedin

 

Bizi kavuşturmadı bu dünya

Ne zaman yaklaşsak

Sendeledi bu dünya

Deprem oldu

Her gün içiyor

Sarhoş bu dünya


( Ben Varamadım Sen Gelmedin başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 28.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.