Kıl çadırın yıldız ekilmiş tavanının altına sinmişti 
utangaç bir kara parçası

Üstünde muhacir duygularla oynaşırdı
bakire bir çalı gülü 

Sen onun dalında goncaydın 

Benim seni koklama umudumsa 
mucizevi bir doğuma gebe
Kısır kayanın rahminde saklıydı

Mevsim ananın başı dönmüştü dolanmaktan

Mart iskembesine oturdu sırtını bahara verip dinlendi biraz

Benim umudum doğmadan önce sen açmalıydın

Bir goncadan pervasızca yedi verip gül oldun
Mart ayından başlayıp
 bütün baharın gökyüzünü kırmızıya boyadın

Kızıla bulaştı diğer mevsimler
Senin şavkından

Açlıktan ağladığında  bulut kapısının paslı kilidi açılırdı

Siğim siğim yağardı üzerine yağmur

Gül kokulu süt denizinin körfezlerinde buluşurdu sevdalılar

Senin yanından geçip giderken
 cebine doldururdu kokunu rüzgârlar

Kır çiçekleri ve limon kolonyası kıskanırdı yelleri

Bir mucize oldu bir gün 
Kısır kayadan ölü doğdu umudum

Defin ettim onu çalı gülünün dibine

Sen tekrar açmadan bir mucize daha olur belki
Süt yağmurlarından sonra filizlenir umudum 

( Çalı Gülü başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 26.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.