Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 19.03.2020
Okunma Sayısı : 1559
Yorum Sayısı : 8



Evet bu sene Çanakkale Zaferinin 105. Yıl dönümünü kutluyoruz. Rabbim bu savaşta ve Türk varlığının yok edilmeye çalışıldığı daha nice savaşlarda ‘’ Biz hep var idik ve var olacağız’’ Diyerek emeklerini, kanlarını, canlarını  yani kısaca hayatlarını ortaya koyanların hepsine rahmet eylesin. Onların hepsini cenneti ile mükafaatlandırsın. Ammavelakin Çanakkale zaferinin tarihi 18 Mart 1915 değil 6 Ocak 1916 dır aslında.

Peki 18 Mart 1915 de bir zafer kazanılmadı mı?

Kazanıldı elbette. Kazanılmasına kazanıldı ama ‘’18 Mart 1915 de her şey olup bitti’’ Demek, bu tarihten sonra yapılan Seddülbahir, Arıburnu, Conkbayırı, Anafartalar Savaşları ve daha nice savaşları yok saymak anlamına gelir. Dolayısıyla da Mustafa Kemal’i...

Her şeyden önce yaptığımız yanlış nedir biliyor musunuz? Bu eşsiz mücadeleye‘’Çanakkale Savaşı’’ Dememizdir. Oysa doğrusu ‘’ Çanakkale Savaşlarıdır.’’

''Çanakkale Savaşları'' deyince çok şey mi değişiyor peki?

En azından doğru ve gerçek bilgilere ulaşmış oluyoruz ki bu da az bir şey değildir sanırım.

Evet, Çanakkale savaşları aslında iki aşamalı bir savaştır. Bunu bir futbol maçına benzetecek olursak I. Devresi 3 Kasım 1914 de başlayıp 18. Mart 1915 de sona ermiş, II. Devresi ise 25 Nisan 1915 de başlayıp 9 Ocak 1916 da sona ermiştir. Bir maçın sadece birinci devresindeki galibiyeti anlatıp ‘’Zafer bizimdir.’’ Demek doğru bir anlatım olur mu? Bence olmaz.

O halde en baştan başlayalım mümkün olduğu kadar özetleyerek.

28 Temmuz 1914 de Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Sırbistan’a savaş açmasıyla I. Dünya savaşı başladı.

1Ağustos 1914 de Almanya, Rusya’ya savaş ilan etti, Osmanlı Devleti de aynı tarihte seferberlik ilan etti

Ertesi gün ( 2 Ağustos 1914 ) Osmanlı Devleti ile Almanya aralarında gizli bir ittifak yaptılar

27 Eylül 1914 de Osmanlı Devleti, Boğazları bütün devletlerin gemilerine kapattı. Bu hareket üzerine İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazı önlerine geldiler.

3 Kasım 1914 de İngiliz ve Fransız ortak donanması Çanakkale Boğazının her iki kıyısındaki Türk tabyalarını dışarıdan top ateşine tutmaya başladılar. Böylece Çanakkale Savaşları başlamış oldu.

13 Aralık 1914 de Mesudiye Zırhlımız, İngiltere’nin B-11 Denizaltısı tarafından torpidoyla batırıldı.


Çanakkale’de bir cephe açma fikrinin babası Winston Churchill, 3 Ocak 1915 de Müttefik Donanmasaı komutanı Amiral Garden’e – karaya asker çıkarmadan- sadece donanma gücüyle Çanakkale boğazının geçilmesinin mümkün olup olmadığını sordu. Amiral Garden 5 Ocakta verdiği cevapta bunun çocuk oyuncağı olduğunu söyledi. 13 Ocakta bu plan savaş komitesince onaylandı.


*20 Ocak 1915 de Yarbay Mustafa Kemal, Tekirdağ’da ve henüz kuruluş aşamasında olan 19. Tümen komutanlığına atandı. 2 Şubat 1914 de Tekirdağ’a gelen Mustafa Kemal, 19. Tümeni kurma çalışmalarına başladı, bu tümen 25 Şubatta Eceabat’a nakledildi ve Yarbay Mustafa Kemal 19. Tümen komutanlığı üzerinde olmak kaydıyla Maydos Bölgesi Komutanı olarak görevini sürdürdü.

Çanakkale Boğazını donanma gücüyle geçebileceklerini düşünen İngiliz ve Fransız ortak donanması 18 Mart sabahı saat 7.45 de doğrudan doğruya boğaza girdiler. Girmesine girdiler ama bir taraftan bir gün önce Nusret Mayın Gemisinin boğaza döşediği 28 Mayın (Tabii ki mayınları döşeyen geminin kendisi değildi. Yüzbaşı Hakkı Bey ve idaresindeki bahriyelilerdi.) bir taraftan Türk topçusunun yoğun ateşi karşısında çok büyük kayıplar vererek geri çekildiler. Mehmet Çavuşların, Seyit Onbaşıların, Yarbay Selahaddin Adillerin, Cevat Paşaların destanlaştığı savaş işte Çanakkale Savaşının bu ilk devresidir.

18 Mart Günü düşmanın Bouvet ( Fransız ), Ocean( İngiliz ), İrrestible ( İngiliz ) adlı gemileri Türk topçusunun isabetli atışları ile batırıldı, Cornwallis, Albion, İnflexible, Prince George, Triump, Queen Elizabeth ( İngiliz Savaş gemileri ), Suffern, Golva ( Fransız savaş gemileri ağır hasar alarak boğazı terk ettiler.

18 Martta düşman büyük bir hüsran yaşamış en güvendikleri gemileri ya batmış, ya kullanılamaz hale gelmiş, Amiral Garden kafayı sıyırmış (yerine daha sonra Amiral De Robeck geçirilecektir.) İngiliz kara orduları Komutanı Hamilton bu sonuç karşısında ‘’ Yanlış kapı çaldık beyler, Çanakkale geçilmez.’’ Demiştir.

Evet, 18 Mart 1915 de düşmana ‘’Çanakkale geçilmez.’’ Dedirttik. Bu büyük bir zaferdi. Ancak biz ‘’ 18 Mart Çanakkale Zaferi’’ Dediğimiz zaman, bundan sonra yapılan savaşları hiç hesaba katmıyoruz adeta. Ve Mustafa Kemal’i de...Nitekim dikkat edecek olursanız bu ilk devrede Mustafa Kemal sahnede değildir.

********

Peki Mustafa Kemal ne zaman sahneye çıktı?

Devam edelim.

Düşman geri çekildi ama tamamen defolup gitmedi. Bundan sonrasında karaya da asker çıkarmak suretiyle Çanakkale Boğazını bir kez daha zorlayacaktı. İşte bu zaman zarfında düşman, ( Özellikle İngiltere ) Mehet Akif’in ‘’Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela’’ Diye nitelediği bir sürü devletin genç insanlarını bizlerle savaşmak için Çanakkale’ye sevk etme çalışmalarına başlarken bizler de 23 Martta Çanakkale’de 5. Orduyu kurduk ve başına da Alman Limon Won Sanders’i getirdik. Mustafa Kemal’in 19. Tümeni, ihtiyat kuvveti olarak bu V. Orduya bağlandı ve 18 Nisan 1915 de Mustafa Kemal Bigalı köyüne gelerek karargahını burada kurdu.

22 Nisan 1915 de düşman Gelibolu Yarımadasına( Arıburnu) asker çıkardı ve böylece savaşın II. Devresi başlamış oldu.

İşte Mustafa Kemal de bu ‘’ Çanakkale Kara Savaşları ‘’ Dediğimiz II. Devrede çıktı sahneye.

25 Nisan 1915 de düşmanın çıkartma harekarı püskürtüldü. Bu ilk göğüs göğüse çarpışmada Mustafa Kemal Komutasındaki 57. Piyade Alayının tamamı şehit oldu ama düşman püskürtülmüş, oldukça önemli bir zafer elde edilmişti.( Mustafa Kemal’in ‘’Ben size Taarruzu değil ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir’’ Dediği savaş işte bu savaştır.) Ama savaş henüz bitmemişti zira düşman başka noktalardan da çıkarma yapıyordu.( Seddülbahir, Arıburnu ve Kumkale gibi)

28 Nisan 1915 de düşmanla Seddülbahir’de I. Kirte Savaşı, 6-8 Mayısta II. Kirte Savaşı yapıldı.

Bu arada denizde de savaş devam ediyordu. Mesela 12 mayıs 1915 de Muavenet-l Milliye Torpidobotumuz, İngilizlerin Goliath Gemisini torpilleyerek batırdı.

19 Mayıs 1915 de Çanakkale Savaşlarının en kanlı günü yaşandı. Liman Von Sanders’in 42 bin kişilik bir kuvvetle Arıburnu çıkarma noktasındaki Anzaklar’a yönelik başarısız saldırısı sonucu 10 bin kayıp verdik.

1 Haziran 1915 de Mustafa Kemal’in rütbesi Albaylığa yükseltildi.

4 Haziran 1915 de II. Kirte Muharebesi oldu.

8 Ağustos 1915 de Albay Mustafa Kemal, Anafartalar Grup Komutanlığına getirildi.

9 Ağustos 1915 de Mustafa Kemal komutasındaki Türk askeri Anafartalar'da düşmana karşı muhteşem bir zafer elde etti.

10 Ağustos 1915 de yine Mustafa Kemal komutasındaki Türk askeri Conkbayırı'nda düşmana karşı muhteşem bir zafer kazandı.

22 Ağustos 1915 de düşman Anafartalarda bir kez daha perişan edildi. Bu tarihten itibaren Mustafa Kemal ‘’ Anafartalar kahramanı’’ olarak adlandırıldı.

1 Eylülde Atatürk'e, Anafartalar Grubu Komutanlığı'ndaki üstün başarılan sebebiyle "Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası" verildi. Bu arada 28 Eylül 1915 de Osmanlı Meclis-i Mebusanı Çanakkale’de elde edilen zaferler dolayısıyla padişah Mehmet Reşat’a da ‘’ Gazi ‘’ Unvanı verdi.

Oldukça üstün askeri kuvvet ve techizata sahip olmalarına rağmen Mustafa Kemal ve Türk askeri engelini bir türlü aşamayan düşmanlarımızdan İngilizler 7 Kasım 1915 de Çanakkale’yi boşaltma kararı aldılar. Bu arada Mustafa Kemal rahatsızlanmış ve Anafartalar Grup Komutanlığı görevinden istifa edeceğini Limon won Sanders’e bildirmişti ama istifası kabul edilmemişti.

11 Kasım 1915 de Mustafa Kemal, Çanakkale’den ayrılarak İstanbul’a geldi. Anafartalar Grup komutanlığına ise Fevzi Çakmak atandı.

8 Ocak 1916 da İngiliz ve Fransız birlikleri Çanakkale’den çekilmeye başladılar

9 Ocak 1919 Günü Gelibolu yarımadasında bir tek düşman askeri kalmamıştı. Yani maç sona ermiş, I. Yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da üstün bir performans ortaya koyan Türkler bu savaştan 9 Ocak 1916 Tarihi itibariyle zaferle çıkmışlardı.

İşte bu sebepledir ki – Çok çok önemli bir zafer olmakla birlikte- 18 Mart 1915 Çanakkale Savaşları için nihai zafer değildir. Çanakkale Savaşlarını sanki her şey 18 Mart 1915 de başladı ve bitti gibi anlatmak böyle bir algı oluşturmak oldukça yanlıştır kanımca. Ya da 18 Mart 1915 e verilen önem ve değer 22 Nisan 1915 de başlayıp 9 Ocak 1915 de sona eren savaşın II. Dönemine de verilmelidir.

Bu savaşın bitmesinden kısa süre sonra Mustafa Kemal savaşta gösterdiği üstün başarıları sebebiyle rütbesi Tuğgeneralliğe yükseltilerek Edirne’de bulunan 14. Kolordu komutanlığı görevine getirilmiştir.( 14 Haziran 1916 )

Aziz hatıraları önünde bir kez daha sevgi ve saygıyla eğilerek tüm şehit ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Çanakkale Zaferinin 105. Yıl dönümü Milletimize Kutlu olsun.



( 18 Mart Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları Ve Zaferi başlıklı yazı Sami Biber tarafından 19.03.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.