KELAM İLMİ
Kelam İlmi hakkında İslami kaynaklarda“Kelam,deliller getirmek ve şüpheleri def etmek suretiyle dinî akideyi isbata muktedir olan bir ilimdir. Akaidle murad, amel olmaksızın, bizzat itikaddır, dini olmakla kasdedilen de Hz.Muhammed'in (s.a.v.) dinine mensub olmaktır.(El-İci, 11, Mevakıf, el-Mevkıf el-Evvel li’l-Mukaddimat el-Maksad el-Evvel Min el-Marsad- el Evvel.) denilmektedir.
Peygamber Efendimiz(sav)in sağlığında diğer İslam İlimler(Siyer,Tefsir,Hadis vb.) gibi Kelam ilmi de yoktu.Zaten buna gerek te yoktu.Sahabe efendilerimiz merak ettikleri her konuda Allah Resulü(sav) ne danışarak hayatlarını tanzim ediyorlardı.İtikadi konularda tartışma yapacak zamanları olmadığı gibi ihtiyaçları da yoktu.Allah Resulünden(sav) duydukları her akideye tam olarak iman ettikleri için Peygamber Efendimiz(sav) in şu hadisiyle şereflendirildiler: "İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır. Sonra bunları takip edenlerdir, sonra da bunları takip edenlerdir." [İmrân bin Hüseyn (radıyallahu anh) dedi ki: "Kendi asrını zikrettikten sonra iki asır mı, üç asır mı zikretti bilemiyorum."] "Bu sonuncuları takiben öyle insanlar gelir ki, kendilerinden şahidlik istenmediği halde şahidlikte bulunurlar, onlar ihanet içindedirler, itimad olunmazlar. Nezirlerde (adak) bulunurlar, yerine getirmezler. Aralarında şişmanlık zuhûr eder." Bir rivayette şu ziyade var: "Yemin taleb edilmeden yemin ederler."[Buharî, Şehâdât 9, Fezâilu'l-Ashâb 1, Rikak 7, Eymân 27; Müslim, Fezâilu's-Sahâbe, 214, (2535); Tirmizî, Fiten 45, (2222), Şehâdât 4, (2303); Ebu Dâvud, Sünnet 10, (4657); Nesâî, Eymân 29, (7, 17, 18).]
Yüce Allah(cc) bizleri İslam düşmanlarının şerrlerinden korusun inşallah.09/10/2018
Esas itibarıyla bakılacak olursa Kelam ve Felsefenin bir biriyle hiç bir alakası yok.Kelam ilminin amacı İslam Akaidini savunmak iken felsefenin böyle bir derdi yok.
Kelam İlminin en temel temel referansı(Kur'anı Kerim)ve ikinci temel referansı (Hadis, Sünnet) bulunurken felsefenin tek referansı akıl ve şüphe.
Kelam İlminin bir doğrusu var.(Ehli Sünnet inancı)Elindeki doğruyu karşıtlarına akli delillerle ispatlamaya çalışıyor.Ehli Sünnet kelamcıların İman problemi yok. Tezat olan şu ki; Kelamcılar da ispat için felsefecilerin kavramlarını kullanıyorlar.Felsefenin iman problemi her zaman var.Doğruya ulaşmak için akıl ve bilgiyi kullanıyor.
Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde, "Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!" derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)? Bakara : 170
Felsefeciler iddialarına esas tuttukları kavramların kökeni insanlar değil mi?(platon,aristo vb)
Felsefeciler referanslarının doğruluğuna iman! etmiyorlar mı? Referanslarının kaynağı akıl ve bilgi,ya felsefecilerin aklettikleri ve bildikleri yanlışsa?Orta çağda insanlar dünyanın düz olduğuna inanıyorlardı.Şimdi ise Dünyanın yuvarlak olduğunu ve güneşle birlikte başka bir merkez etrafında döndüğü ispatlandı,biliniyor.İlk ve Orta çağ Yunan filozoflarının bağlı oldukları,Allah-ü Teala (cc)nın seçtiği ve ikmal ettiği“İşte bugün sizin dininizi kemâle erdirdim ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm’ı beğendim.”(Maide, 5/3) bir din yoktu. Kelamcıların ise ellerinde ilahi bir kaynak var(Kuran).
Önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Resulullah(asv) zamanında sahabelerin Akaid(inanç esasları) ile alakalı bir sıkıntıları yoktu.
Ehli Sünnet tasavvufçulara gelirsek;Ehli Sünnet tasavvufçuların Kelam ve felsefeye asla ihtiyaçları yok.Çünkü İman ispat istemez.İspat ve mucize kafir içindir.Bir Mümin'in kimseye bir şey ispatlamasına gerek yoktur.Ehli Sünnet tasavvufunun düşünce tarzı budur.
Ehli Sünnet Tasavvufuna/Tarikatlara karşı çıkanlar da felsefecilerin bozuk itikat ve kavramlarıyla karşı çıkıyorlar.Öyle sanıyorum ki bu zihniyettekilere en uygun cevap Ziya Paşa'nın meşhur sözüdür;(DİNİME SÖVEN BARİ MÜSLÜMAN OLSA!)
Yazdıklarımla kafanızı şişirdiğimi biliyorum.Hakkınızı helal edin.11/10/2018