Yelkenleri indirdi suya öbeğinde güllerin

Bir reverans ile kokladığım hanım eli

Demek ki aşkın ihaneti

Solgun bir gül olmayı reddettiğim

Bekası ömrün

Sersem yüreğimle sepetlediğim sefalet sözüm ona

Dikleşen bir acı

Belki de açı demeliydim

Lakin çeke çeke suyu içine

Daraldı ruhum ve künyem.

 

Bir esinti misal…

Düş batağından kubura düşen bir yanılgı

Aslında yenilgilerimin toplamıdır tüm yazdıklarım

Bir sureyi çekerken içime

Protokolde geçer ömür

İpin ucunu kaçırdığım yıllar…

 

Aman, Allah’ım, bu ben miyim?

Yüzüm yerde yüreğimde sensin Rabbim

Esefle kınadığım o küçük kız çocuğu

Bil ki sana emanet tüm doğrularım ve de yanlışlarımla

Hala seçmeyi beceremediğim o şık şıklar:

A’da saklı iken hayatın gizemi

Hala satır başındayım

Bir de iri puntolarla kendime sesleniyorum

Hangi zalimse yüreğimi es geçen

Sence mola mı vermeliyim arayışıma?

Lakin bulup bulduğum ne ki?

 

Közünde ömrün sözü özü bir fani

Ah, bir de yok sayılmasaydım şu hayat denen piyangoda

Benlik bir kaygıyla çıkıp da yola

Biz olmaya delalet her satırım

İçimde kurşun ağırlığında bir sızı

Ve gözün iyi ki de üzerimde

Sığındığım tek limansın

İnsanlığımı sorgulayan hangi güruh ise

Lütfen minnet etmeme asla izin verme.

 

Konuşluyum işte ben İlahi sevdaya:

Hala büyümediğim ne bir rivayet

Ne de uğrayan adresime nice lanet

Varsın soldursun düşlerimi

Yeter ki izin ver yeniden düş kurmama

Bir de düşmemi engelle

Varsın gözünden düşeyim kimi sarnıcın

Yoksa insanların künyesinde saklı sırları mı,

Beni asla ilgilendirmeyen…

 

Ve de içim dışım bir göğün antenlerinde kurulu yuvam:

İçimdeki saka kuşu elbet sonlandıracaktır

Bunca yası.

 

Kubbemde aşk ve rahmet;

İndinde yüreğin az biraz sefalet

Sen bildikten sonra beni

Varsın terennüm etsin bunca zulüm ve eziyet

Elbette şafağın sanrısıyım

Elbette aşkın en derin yankısıyım

Elzem olan ne ki?

 

Bir yudum su bir dilim ekmek

En güzeli de merhamet yüklü varlığınla

Bana sunduğun teselli ve rehavet.

Aşkı azığa alanlara duyurulur

Hele ki yüreğin asası bir dem huzursa

Yandığım kadar koru beni

Yaktığım ne ki, güzel Rabbim?

 

Önce yüreğim sonra hanem ateş aldı

Elbet diri bir hüzünle serildim yollara

Erdiğim hidayet değil mi evrenin sunumu?

İhya oldum ve aşkınla ve kâinatın coşkusuna da nail

Bir sefil fani:

Gözleri enginlerde

Gönlünde saklı surelerle

Yaşadığım kadar mutluyum ben inancımla

Yeter ki solmasın içimdeki umut tarhı.

 

 


( Yandığım Kadar Koru Beni Rabbim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 22.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.