Sus kaydı her döküm:
Fazlasıyla ıssız edimler.
Bir de
Kehanetini ihbar edenlerin sükuneti:
Ne düş’ü yaşatan tanrısal güçler
Bir içimlik her mermi yüreğimi
tetikler:
Yoz sanrılarda kuytu ihbarlar;
Yalandan bozguna uğramış kanamalı
şehir:
Ne sakinim ne de şehrin sakini:
Sanmaların gıyabında ters yüz olmuş
esareti
Kimlere emanet etmeli?
Şimdi’nin karı kalmaz yarına:
Bir vukuat daha deklare ediyor
sessizliği Tanrı’ya.
Sancılı olsa olsa geçkin şiirler:
Şiirlerin nazarında deli şairler:
Geçtim her şeyden, sevgili:
Kimi kime şikayet etmeli?
Yarılandı mevsim
Kamburum hepten çöktü:
Akıl fukarası bir yolcu olsam kime
ne?
Kime ne donansam top tüfek:
Cebimde kaygılar sırtımda yarınlar;
Aşkın minvalinde bir sabır taşıyım
Palazlanmış her acı beyitlerden taşan
Gevrek ses tonunda ötenin
Kınında saklı ateş ve aşk:
Zanlı tarife deli fişek bünyemde
Açmadan kapanan o geçit.
Her zorbayı yola sokmak zor, azizim;
Sevgiden nasiplenmeyenleri gel de sor
Zulmün sahibine.
Nakarat aynı sunum aynı;
Yer aynı ve gök ve insan ve yalın bir
hüküm:
Kim mi sordu, neden doğdun?
Kime sordum ki; sana ne?
Ayrık bir düş’ün saçılımı;
Aşkın görgüsüz hüznü;
Bir bendin tasviri;
Ulema yürekte vaveyla saklı:
Aşkın hünkarı hangi beyitse saçılan:
Açmaza giren söz birliği eden her
fasıla.
Kiremitlerinde göğün hep eksik hep
çatlak;
Atıl ruhlarda sevgi kesik; şebeke
dolu:
Nal toplayan beti benzi atmış
varlıktan
Yarına çıkar mı makamında
Çıkmazların sırıttığı kabusların da
çatlağında
Ne çok garez ve yarım ağız sevmeler:
Kurulu düzen bazen dağınık masa;
Aşka biat yarılanmış miat
Kozasında el kadar coşku fırsat
vermezler ki
Salınıp ermesine huzura.
Aşkın batılı bazen çözümsüz;
Yüreğin utku mu?
Gel de bana sor.
Sudan çıkmış heceler kadar sulu
sepken
Dağılmışlığın mezar taşı
Nasıl da kesif aşkın böğründe o kayıtsız
sitem:
Mağduriyetin bile açmaza girdiği
masumiyetin
Göbek taşındaki sefaletine.
Öğün arası acılar:
Bal damlar yalancının ağzından
Basireti bağlanır kimine göre
doğruların
Sonlanır da sonlanır yarının
kehaneti.
Kah esareti kah kayıp ahvali
şiirlerin
Rencide eder harfler her satır başı
Kanıksansa ne olacak ki?
Zabıt düşkünü kimi şair;
Süklüm püklüm sessizlikte volta atar
her hece:
Derli toplu olmalı oysa yazmazdan
evvel
Huzuru da mimliyorsa zalim;
Kim ödeyecek kefareti?