12.KAT DA Kİ GİZEMLİ KADIN

12. kat a biri taşınmış dediler
Bir televizyon bir buzdolap,aygaz bir de yatağı varmış..
Yeter de artar dedim ...
Kadın biraz tuafmış 
Yanında birde kız çocuğu varmış
Saçları yarıya kadar sarı yarısı siyahmış
Salınarak yürüyormuş
Sabah geliyormuş eve
Duvarlara çarpa çarpa giriyormuş kapıdan
Anahtarın deliğini zor buluyor dediler..
Herkes merakta kapı aralıklarından izliyormuş..
Giriş çıkış saatleri gözlem altına alınmış....
Yan dairenin çocuğu arada kapının önündeki çöpleri karıştırıyor.. ne yer ne içer bakıyor.... gördüklerini koşarak annesine anlatıyor...kız çocuğu pek çıkmıyormuş dışarı sadece Pazar günleri kapıdan bir adam alıp götürüyor akşama da geri getiriyormuş.. çocuk eve çok mutsuz dönüyormuş...pür dikkat izliyor herkes hiç işi yok gibi takipteler ...erkekler hanımlarından aldıkları her bilgiyi değerlendiriyor... kesin kötü bir yolda bu kadın sakın görüşmeyin diyede ekliyor... ama kendileri her fırsatta asansörde , kapı girişinde selamlaşıp gülümsüyor... arada anahtarı ellinden alıp kapısını açan bile var.. 12. kat da yaşayan kadın bir aydır 15 katlı her kat da 4 daireli bu apartmanın gündeminde... sadece 7. katta yaşayan  yaşlı çift arada kapısını çalıp kıza yemek çikolata şeker veriyorlar.. kapıyı defalarca çalmalarına rağmen korkarak kapıyı açan çocuk yine korkarak yaşlı çiftin verdiklerini alıyor... yaşlı çift annesini sorduğunda da uyuyor diyor teşekkür edip kapıyı kapatıyor ve defalarca kilitliyor....12 . kat da ki bütün kadınlar kadının yanı sıra kocalarını da gözlüyor olur da bir eş yanlışlıkla bu dairenin zilini çalar içeriye girer yada bu sarışın mı esmer mi belli olmayan kadın onların kocalarından eder diye... büyük bir  taarruz da herkes....
Bir gece bir bağırış düşüyor apartmanın sessizliğine...olay 12.katın ve tam da o merakla izlenen kadının kapısının önünde... kimse kapısını açmıyor kapının deliğinden bakıyor olanlara iri yarı bir adam dolamış kadının saçına elini sürüyor yerde.... bağıra bağıra para diyor sonrasında bir tekme atıyor kadına ve elinde sımsıkı tutuğu parlak çantasını alıyor içinde ne varsa yere döküyor.dökülenlerin içinden cüzdanını alıyor.... cüzdanın içini boşaltıp çantayı kadının yüzüne fırlatıyor bir tekme daha atıyor kadına arkasına bakmadan çekip gidiyor...kapı deliği  arkasında sen bakacaksın  ben bakacağım diye itişen kadın erkek çocuk polisi aramakla yetiniyor... bir süre sonra gelen polis çocuk ve kadını alıp gidiyor..
Bir kaç gün geçiyor aradan apartmanda bir telaş var yönetici imza topluyor ... kadın aile huzurunu bozuyor üstelik ar namus tehlikede bir an önce çıkıp gitmeli... bir kaç kişi hariç herkes hem fikir adını bilmedikleri bu kadın çok ama çok tehlike arz ettiğini söylüyorlar ..üstelik çoluk çocuğumuza da kötü  örnek oluyor diye ekliyorlar....
O gün asansörde karşılaşıyoruz tesadüf... mor gözüne gözlük takmış ama gözlerindeki mor tam anlamıyla kapanmamış , dudağında derin bir yara izi... ben asansöre bindiğimde korkak bir çocuk gibi köşeye doğru gidiyor.. zoraki gülümsüyor bana.. sonra başını öne eğiyor merhaba diyorum..kısık bir sesle merhaba diyor... asansör zemin kat da durduğunda hafif sendeliyor ..iyi misiniz diyorum.. teşekkür ediyor ve iniyor. Bende peşinden dış kapıdan yine sendeleyerek çıkıyor ..kapının önündeki ticari taksiye binip gidiyor..

Sabah 5.30 suları geliyor kadın eve ... ağzı burnu kan içinde elbiseleri yırtılmış, üstü başı çamur içinde... ağlıyor zor bela giriyor ana kapıdan asansörün düğmesine basıyor kendini asansöre bir hışım atıyor...12.kat da duruyor asansör asansörün duvarlarında kadının kanlı çamurlu izleri... zoraki çıkıyor asansörden kapının önüne geldiğinde yığılıp kalıyor ne kalkmaya dermanı var ne kapıyı açmaya... bir kaç saat yerde öylece yatıyor.. sabah okula gitmek için evden çıkan yan dairedeki çocuk kadını gördüğünde avaz avaz bağırıyor.. kan gölü içinde yatan kadının başına toplanıyor pijamalı adamlar, gecelikli kadınlar
Hemen içinden bir cengaver polisi arıyor sonrada ambulansı... kadının biri yerdeki kadını yüz üstü çeviriyor.. nabzına bakıyor .başını iki yana sallıyor.. ölmüş bu diyor... arkadan bir ses duyuluyor pislikte yaşayan kendi çöplüğünde boğulur... kadın ona göre kendi çöplüğünde ölüp giden pisliğin teki olduğunu ifade ediyor aklınca...kapı bir kaç kilit sesinden sonra açılıyor küçük kız gözlerini ovuşturarak açtığında kapıyı önce kalabalığa bir anlam veremeyip kapıyı tekrar kapamak istiyor..kadının biri kızı kucaklıyor kapı aralığından alıyor... hadi sen Ayşeyle oyna diyerek bir hışımla kızı kendi dairesine götürüyor.. kız annesini yerde öylece yatarken gördüğünde ağlamaya anne diye bağırmaya başlıyor..kadın zorla sokuyor içeri kapıyı da kapatıyor.. herkes şaşkın bir şeyler mırıldanıyor.. bir kaç dakika sonra polis ardından ambulans geliyor... 
Üç gün boyunca apartmanda bir korku bir panik bolca dedikodu uğulduyor.. ama kimse gerçeği ne olduğunu öğrenemiyor. Kimse onun gitmesini isterken böyle bir şeyle karşılaşacağını bilmiyordu vicdan sahibi olan insanların içlerinde hafif bir suçluluk ve pişmanlık hissettiğine eminim... lakin yöneticinin yaptığı acil toplantından çıkardığım sonuç şu ki... herkes bu olayın bir parçası olmadığı ve başları belaya girmediği için memnun... su testisi su yolundu kırıldı düşüncesi var herkesin dilinde..tek merak konusu kıza ne olmuştu polis onu babasına mı yoksa yurda mı vermişti.. 
Su testisi diye adlandırılan sonradan adının Songül olduğunu öğrendiğimiz kadın....su yoluna gelmeden önce neler yaşamıştı... bu çaresizlik içinde bir evlat büyütmeye çalışan bu zavallı kadın isteyerek mi bu hayatı seçmişti... hayatına bir damla dokunmadığımız bu kadın kendi hayat mücadelesinde uğraşırken biz ondan bir pislik gibi konuşma, hayatını izleme, onu yargılama hakkını nereden bulmuştuk... korumasız bir kadından neden bu kadar korkmuştuk asıl korktuğumuz şey neydi... bende bu olayda sadece seyirciydim bende en az onlar kadar vicdansız mıydım... bazen suç işlemiyor olmak suç işleyeni seyretmek kadar suç değil miydi...başımıza gelmeden ah ,vah, yazık, oh olsun , beter olsun demek ne kadar da kolaydı.....ve eline telefonu hani o akıllı ama vicdansız telefonu eline alıp ...sosyal medya dediğimiz o her şeyde ne kadar vicdanlı ve sorumluluk sahibi olduğumuz yazıp çizdiğimiz o yemek içmek can ciğer kuzu sarması gözüktüğümüz o yere şöyle bir not düşmek ne kadar kolaydı... KADINA ŞİDDETE HAYIR...kadınlar çiçektir...ANNE KUTSALDIR... KADINA kalkan eller kırılsın... GÜÇSÜZE ŞİDDETİ kınıyorum... bu SÖZLER ne kadar tanıdık değil mi.... 15 katlı her katında 4 dairesi olan 100 lerce insanın yaşadığı bizim apartmanda  kaç kişi  bu olaydan sonra  böyle bir yazıyı gururla paylaşmıştı . peki sitede, sonra mahallede, semte, ilçede ,sonra ilde,en son ülkede  sosyal medya dedikleri duvarlarda  kaç kez çınlamıştı  bu sözler....ve kaçı gerçekten samimiydi.....

apartman bu günlerde çok sakin henüz yeni bir taşınan olmadı 12. Kata veya 3. kat da ki boş daireye........

SİLGİSİZCE dip notlar..........................

( 12.kat Da Ki Gizemli Kadın başlıklı yazı SİLGİSİZce tarafından 21.01.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.