İndiğim şehre yola çıkmakla kaldım,  
yol görünürde asitli kuyularla doluyken köstebeklerin hiç düşmediğinin  farkında oldum , 
hayır hiç bir farkındalığımda yoktu 
belki annemin bana anlattığı çocukluk anılarımdan başka onlarda  bana kalmış bir şey 
ve bir keresinde sormuştum
'Anne ilk doğduğum yılları anlatabilir misin...?"diye
 yazmaya çalışmak istesem bir anı dolu hatıralar kalır bunun yerine 
ve o nemli gözleriyle meleğimin.
Ama çok güldüğümü her kucağına alana bir masumiyet diyaloğu kurduğumu 
bir hepte o kadar samimi tebessümleriyle büyüdüğüm olmuş, 
yabancılık çekmeden...
Ne ara kendimle taşıdığım düşmanımla büyümüşüm
 benden öte gitmezken ne ara geçti zaman dilimleri...
Düştüm düşmediğim değil ama kazı kazmadan 
öylece mahmur bir şekilde yürüdüm,   
23 asır devirmiş gibiyim oysa şimdi çok kocaman mıyım ?
hele şu manzara...
şu dünyaya iki parmak ucun arasından bakıyordum küçükken hep
etraf çok kocaman , insanlarsa hepte kibirli benlik kokuşuyordu çoğu , 
kim ne taşıyorsa cebindeydi ünsiyeti hal ve tavırlarıyla konuşurdu 
aksileri hep susuyorlardı çok susuyorlardı ..
büyümeye çalıştığım an  şahit olduklarım hayaller hele, 
Hani hep düşler dururduğum hayallerimle her sabah balığa çıkmam ..
Bir cümlelik mısra dahil olmadı.
Umutlardan kırıklarını geçtiğim yollarda inerken hep kaybettim,
taki devirmeye çalışırken zaman meşalelerini 
aydınlık yaşamak için,  yapamadım.
Karanlıklara mahkum kalmışçasına çakıldım onsuz , 
'tüm ruhuyla sevmiş ve ardından  vazgeçilmiş  kalkışmalar 'ne elem verici vak'a , 
yitirdim  her şeyi her nefesin neferlerine yenilgim büyüdü 
çünkü İnişim şehrin boğucu sokaklarıyla , 
çukurovasıyla boğuştu.
Şimdi Nisan yağmurların getireceklerinden de mühterizim ,
 sonrasına yağmura olan tutkumda bitti 
çünkü yağmur ıslatmaz ki kuruyan yangın islerini camekanlarda, 
indiğim  umut tarlası  şehrin 
ve ben  mâsiva ,
her şeye rağmen gecede ay güzeldir karanlıklarda
Güneşe tapan tanrıçalar var köstebekler varsın eşelesin toprağı , yolları .
Varsın özlemim dolsun
  bir gün toprak olacağımızı  ardından ruhumuzla dirileceğimiz unutulmasın , 
Dönüşün bileti cennete ayarlansın...
( Bir Mısralık Yaşam başlıklı yazı Hanyes tarafından 23.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.