1 İbni-i Haldun’a Mektup




 

Mâverâünnehir’den esen rüzgârı nefes almak sayan ataların

Cebel-i Tarık’tan ilerlerken İspanya’ ya

Huzuru yaydı İslami dataların…

Avrupalı ayak izlerini tanımadı

Geçemediler öteye

Çünkü önünde koskoca kaya

Ardında vardı Fransa…

Medeniyet nedir bilmeyen insanlara

Tuz, biber oldular

Gönüllere huzurla doldular

Endülüs’le nefes alıp veren soluklar

Attılar Nasreddin Hoca misali geleceğine refah sunan maya…

 

Felsefenin babası İbn-i Haldun

Rönesans’a fikir babası oldun!

Avrupa ilim nedir sanat nedir

Yazdıklarından öğrendi…

Asırlar geçti

Yapılmış büstünü ziyaret ettiler

Okudukça gençleri izle dediğin yolu seçtiler

Yeni çırakların oldular kalfa!

 

Oysa bunu göremeyen Osmanlı

Geri kalmışlığını İslam’a yükledi

Medeniyet Avrupa’dan gelmeli

Bu geri kalmışlığın izini delmeli…

Diyerek yok oluşa doğru tekledi!

Medeniyet Avrupa’dan değil

İslam’dan gelen tesirdi, bilemedi!

 

İbn-i Haldun İslam ile yoğruldu

Ardından gelen İbn-i Arabi

Şam’da onunla doğruldu

“Oku”dular kalbi

Okumayanlar cahillikte boğuldu…

Örnekler o kadar çok ki

Bitmiyor saya, saya!

 

İlim Allah’ın mülküdür

Onu öğrenmek imani ülküdür!

Güneşi gören nereden doğduğunu hiç düşünür mü?

Ne verdiğine bakar, faydalanır, toprağında güreşir, ufalanır!

Güneş her yerden doğar İslam dini gibi

Yetişir toprağında İbn-i Haldun, İbn-i Arabi, hatta Mevlana, Farabi…

Fikirleri kurcalanır!

Bunu böyle bilmeyen cahil boşa timsah gözyaşı akıtma

Görünen köy kılavuz istemez sonuçta

Geri kalmışlık kader değil

Millet aya giderken biz dolaşsak da yaya!

 

Avrupalı biliyor kimdir İbn-i Haldun ve diğerlerini

Yıkmıyor görseler kabirlerini

Demiyorlar bu İslam âlimi

Getirir dehşet haberlerini…

Ellerinin üstünde taşıyorlar

Aşağılamıyorlar bizim neslimiz gibi!

Doğrusu bizim mirasyedilerimiz İslam denince

Korkuyu bastırmak için dövüyorlar tencere-tava!

Ulan cahil,

Aldığın aynı nefestir aynı hava

Atandan kalmış miras üstelik bedava

Kıymetini bilmez, ukala…

 

Gel İbn-i Haldun anlat bu cahillere

Tembelliğine üretmesinler bahane

Kim Allah’ı bilirse

O zaman yaşar yalnızca şahane…

Anlatamazsak İslam’ı nasıl anlarız kardeşliği

Anlat ne olur hane, hane!

Mesele yamasız gezmekte değil

O elbiseyi haram yemeden dikmekte…

Ülkemde başlatasın Rönesans, ilmi dil

Mesele kafamızdan cahilliği sökmekte…

Ruh kazansın Kur’an, gönüllerde iman

Merhem ol acilen yaramıza!

 

Medeniyet hep bana Rabbena demekle kazanılmaz

Torpil, makam peşinde, çıkar içinde bulunmaz

Tepeden inme tepsiyle sunulmaz

Çalışacaksın diyor İslam kimseye muhtaç olmayana kadar

Hazıra dağ dayanmaz

Yoksa…

 

Endülüs tarih oldu

Osmanlı gibi…

Her ikisininde çökmesine neden cehaletin bolluğuydu

Kalmadı iman ehli diri!

Böyle hayal eder miydin ki İbn-i Haldun

Sahneyi?

Günümüzde de iman ehli paramparça

Tek emin yer yok kara namına…

 

Ya Rab uyandır milleti derin uykulardan

Muhtaç etme bizi senden başkasına!

 

Saffet Kuramaz

( İbni-i Haldun’a Mektup başlıklı yazı safdeha tarafından 28.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.