TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE CUMHURİYET BAYRAMI KAÇ KEZ KUTLANDI?
Şimdi bir yarışma programında olduğunuzu düşünün. Soru da yukarıda başlıktaki soru olsun. Yani ''Türkiye Cumhuriyetinde Cumhuriyet Bayramı kaç kez kutlandı?''
Diyelim ki cevap şıkları da şunlar olsun:
a) 94 b) 93 c) 95 d) 89
Sorunun cevabını bilmiyorsanız mecburen mantık yürüteceksiniz
Cumhuriyet 1923 de ilan edildiğine göre biz de 2018 yılında olduğumuza göre 95 yıldır kutlanıyor olmalı. Veyahut da ilan edildiği yıl kutlanmamış olabilir o halde 94 yıl mantıklı bir cevap olabilir.
Kafanız karışabilir ve şöyle de düşünebilirsiniz: Acaba bazı yıllar kutlanmamış olabilir mi? Mesela ihtilaller, darbeler döneminde? Ya da olağanüstü durumlarda filan. Yani 89 da olabilir.
İşte bu üç şıktan herhangi birini tercih edersiniz vereceğiniz cevap yanlış olur. Zira ülkemizde Cumhuriyet bayramı 93 yıldır kutlanmaktadır.
Yani Atatürk'ün '' Türk Milleti! Kurtuluş Savaşı'na başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun! '' sözleriyle başladığı 10. Yıl Nutku aslında Cumhuriyet Bayramı olarak kutladığımız bu bayramın sekizinci yılında söylenmiştir.
Önce bu durumun açıklamasını yapalım, sonra Cumhuriyet bayramı kutlaması yapılmayan herhangi bir sene var mı ona da bakalım.
Cumhuriyetin İlanı dediğimiz şey esas itibariyle 1921 Anayasasının bazı maddelerinde yapılan değişikliklerden ibarettir. Bu maddeler ise şunlardır:
1. Birinci madde; Hâkimiyet, bilâkaydüşart milletindir. İdare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir.(Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Yönetim biçimi, halkın yazgısını doğrudan kendisinin eylemli yönetmesi esasına dayanır) .Türkiye Devletinin yönetim biçimi cumhuriyettir.(Bu cümle 29 Ekim 1923 te ilave edilmiştir )
2. İkinci madde: İcra kudreti ve teşri salahiyeti milletin yegâne ve hakiki mümessili olan Büyük Millet Meclisinde tecelli ve temerküz eder. Maddesi Türkiye Devleti’nin dini İslam’dır, resmî lisanı Türkçedir. olarak değiştirilmiştir.
3. Dördüncü madde; Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur. Meclis, inkisam ettiği şuabatı idareyi icra vekilleri vasıtasıyla idare eder.(Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir. Meclis, hükûmetin çeşitli yönetim biçimlerini, İcra Vekilleri eli ile yönetir.)
3. Maddenin önceki hali şöyledir: Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve hükûmeti “Büyük Millet Meclisi Hükûmeti” ünvanını taşır.
4. Onuncu madde; Türkiye Reisicumhuru, Türkiye Büyük Millet Meclisi Heyet-i Umumiyesi tarafından ve kendi azası meyanından bir intihap devresi için intihab olunur. Vazife-i Riyaset, yeni reisicumhurun intihabına kadar devam eder, Tekrar intihab olunmak caizdir. (Türkiye Cumhurbaşkanı TBMM Genel Kurulu tarafından ve kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilir. Başkanlık görevi, yeni Cumhurbaşkanının seçimine kadar sürer, tekrar seçilmek olanaklıdır.)
Bu maddenin daha önceki hali şöyledir: Türkiye coğraafi vaziyet ve iktisadi münasebet noktai nazarından vilayetlere, vilayetler kazalara münkasem olup kazalar da nahiyelerden terekküp eder.
5. On birinci madde; Türkiye Reisicumhuru devletin reisidir. Bu sıfatla lüzum gördükçe Meclise ve Heyet-i Vekiliye riyaset eder. (Türkiye Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Bu sıfatla gerekli gördükçe, Meclis’e ve bakanlar kuruluna başkanlık eder.)
Bu maddenin daha önceki hali şöyledir: Vilâyet mahalli umurda manevi şahsiyeti ve muhtariyeti haizdir. Harici ve dahili siyaset, şer’i adlî ve askeri umur, beynelmilel iktisadî münasebat ve hükûmetin umumi tekâlifi ile menafii birden ziyade vilâyata, şâmil hususat müstesna olmak üzere Büyük Millet Meclisince vaz edilecek kavanin mucibince evkaf, Medaris, Maarif, Sıhhiye, İktisat, Ziraat, Nafia ve Muaveneti içtimaiye işlerinin tanzim ve idaresi vilâyet şûralarının salâhiyeti dahilindedir.
6. On ikinci madde; Başvekil Reisicumhur tarafından ve meclis azası meyanından intihab olunur. Diğer vekiller başvekil tarafından yine meclis azası arasından intihab olunduktan sonra heyeti umumiyesi Reisicumhur tarafından meclisin tasvibine arz olunur. Meclis hali içtimada değilse, keyfiyeti tasvip, meclisin içtimaına talik olunur. (Başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından ve meclis üyeleri arasından seçilir, diğer bakanlar başbakan tarafından, yine meclis üyeleri arasından seçildikten sonra, tümü Cumhurbaşkanı tarafından meclisin onayına sunulur. Meclis, toplantı halinde değilse, onaylama işlemi meclisin toplanmasına bırakılır.)
Bu maddenin daha önceki hali şöyledir: Vilâyet Şûraları vilâyetler halkınca müntehap azadan mürekkeptir. Vilâyet Şûralarının içtima devresi iki senedir. İçtima müddeti senede iki aydır.
Evet, iginç olan odur ki 1921 Anayasasında ''Devletin dini İslamdır. Resmi dili Türkçedir diye bir hüküm yokken Cumhuriyet ilan edilirken yapılan değişiklikle ''Devletin dini İslamdır '' maddesi de anayasaya girmiştir.( 1928 yılında bu madde kaldırıldı. Yani beş yıl yürürlükte kaldı. )
29 Ekim 1923 de Cumhuriyetin ilanı 101 Pare top atışı ile kutlandı, basın ve radyo yoluyla tüm yurda ve dünyaya duyuruldu hepsi bu kadar.
1924 yılında sadece '' Cumhuriyetin ilan Şenlikleri '' yapıldı ama resmi bir bayram değildi henüz.
2 Şubat 1925 de Dışişleri Bakanlığı 29 Ekimin bayram olarak kutlanmasını kanun teklifi olarak önerdi. Bu öneride şöyle deniyordu:Medeni ülkelerden her biri kendisi için millî bayram olmak üzere tek bir gün kabul etmiştir. Her millet bu şekilde belirlediği günü, resmî özel gün sayarak yalnız o günü gerek ülke içinde, gerek dış temsilciliklerinde millî törenle icra eder... Yabancılara da kutlattırması gereken, Türkiye Cumhuriyetimin ve milletimizin resmî özel gününü öteki medeni ülkeler gibi bir gün olarak belirlemek lazımdır. 0 gün ise cumhuriyetin ilanı günü olan 29 Ekim'den başkası olmamalıdır"
Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan 1925 te karara bağlandı. TBMM Genel Kurulu, 19 Nisan 1925 günkü toplantısında kabul ettiği 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim'i Cumhuriyet Bayramı kabul etti. Böylece Cumhuriyet Bayramı 29 Ekim 1925 ten itibaren, ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlandı.
Kanun şöyledir:
Kanun No: 628
Cumhuriyetin İlanına Müsadif 29 Teşrinievvel Günün Milli Bayram Addi Hakkında Kanun
Madde 1 - Türkiye dahil ve haricinde devlet namına yapılacak bayram merasimi Cumhuriyetin ilan edildiği 29 teşrinievvel günü icra edilir.
Madde 2 - İşbu milli bayram merasiminin icrâsiyle şâir bayramlarda icra olunacak merasimin tarzı icra Vekilleri Heyetince tayin olunur.
Madde 3 - Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.
Madde 4 - Bu kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
Peki 1925 yılından sonra Cumhuriyet Bayramının kutlanmadığı bir yıl oldu mu?
Bu soruya cevap vermek için '' Kutlama'' sözünden ne anlıyoruz ona bakmak lazım.
Her şeyden önce bu ülkede hiç bir zaman milli bayramlar, dini bayramlar gibi kutlanmamıştır. Mesela milli bayramlarda büyüklerin ellerinden öpmek, küçüklere harçlık verip sevindirmek ( 23 Nisan çok az da olsa bir istisnadır ) söz konusu olmamıştır.
Peki kutlama demek ille de Recep ve Tion'un yan yana gelmesi midir? İşte sıkıntı burada.
Eskiden Cumhuriyet Bayramı receptionları vardı ama Recep yoktu. Şimdi ise Recep var ama Tion yok. ( Anladınız siz onu )
Cumhuriyet Bayramının 93 yıldır kutlanmadığı sene olmadı. Lakin bazı özel senelerde tören yürüyüşleri, şenlikler iptal edildi.(Bayrak merasimi ve çelenk koyma törenleri dışındaki etkinlikler..)Mesela 17 Ağustos 1999 Tarihindeki deprem sebebiyle o yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri iptal edilmiş, 29 Ekim Cumhuriyet bayramı ise oldukça sade törenlerle kutlanmıştı
2011 Yılında ise önce ard arda gelen şehit haberleri gerekçe gösterilerek 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri iptal edilmişi, ardından 23 Ekim 2011 de meydana gelen Van Depremi nedeniyle Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerinin sadece çelenk koyma ve tebrikleri kabul törenleri şeklinde icra edilmesi, tören geçişi, resepsiyon gibi diğer kutlama faaliyetlerinin yapılmaması uygun görülmüştü.
Şahsi kanaatim odur ki bazı vatandaşlarımızın '' Resmi Bayramlarımızı kaldırdılar bunlar '' sızlanmasına rağmen eğer herhangi bir resmi bayram aynen 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa bayramı olarak kutladığımız o zulüm bayramı gibi tamamen ortadan kaldırılmamışsa '' bayramlarımızı kaldırdılar '' diye bir ifade doğru değildir. Kaldı ki yurdumuzun her köşesinde her devirde her zaman vatandaşlarımız cadde ve sokakları, büyük meydan ve alanları doldurarak Cumhuriyet bayramımızı olsun diğer milli bayramlarımızı olsun rahatlıkla kutlamaktadırlar. ( Yukarıdaki fotoğraflar bu seneki kutlamalardandır ve görüldüğü gibi devlet erkanı olsun vatandaşlarımız olsun bayramımızı kutlamaktadırlar. )
Amma velakin.
'' Biz receptionsuz bayrama bayram demeyiz '' deniyorsa işte o noktada Recep'i ikna etmek lazım ki bence imkansız. Recep, Dünyanın en büyük hava alanı olan 3. Havalanımızı( İstanbul kondu adı ) cumhuriyetimizin 95. yıldönümünde açmak gibi işlerle meşgul; aynen Marmaray'ı Cumhuriyetimizin 90. Senesinde hizmete açtığı gibi... Recep- tionlarla ilgilenmiyor.