Az evvel öykündüğüm bir düş’ü sahipleniyorum:

Hayatın rimeli aktı artık.

Akça pakça düşlerin de siyah zihniyetine

Muhalif duruşu sorgulandı.

Methiyeler sunuyorum bilfiil:

Kozasında örgün

Sefasında sürgün

Mealinde dingin bir rüya dillendiriyorum biteviye.

 

Sahiplendiğim mizacımda

Soluklandığım her niyazımda

Ve parmak arası kabuslarında

Misket oynayan çocukların

Şiirsel bir sızı hissediyorum.

Yol yorgunu melekler.

Aklın melekelerine konan

Kelebek misali

Yarım ağız uçuyorum.

 

Bulutların tasviri

Dermanı mademki dertlerin

Bunca şiir ve sızılı yazı.

Demleniyorum bitiminde göğün

Rahmetli öyküler durağında

Helallik bekliyor bizim yolun seyyahı.

Yoldan çıkmış düşlerin

Beşgen özlemlerinde

Kara resimler var:

Kara kalemin sünepe varlığı

Ve cin Ali çizdiğim o muhteşem rabıta.

 

Göğün karekökünü alıyorum:

Sonuç fırtına.

Sonra bölüyorum bulutları

Tam ortasından ve

Üstüne döktüğüm göz yaşı ile

Kremasını hazır ediyorum

Az sonra esecek poyrazın

Üşüteceğini hayal ederek

Bir de çay demliyorum

Bulutlar demini alırken

Melekler nöbete durmuş madem

Ben mi?

 

İki dirhem bir çekirdek bir şıklıkla

İçimi çekiyorum

Aynadaki somurtuk yüzüm

Beklediğim gelmedi madem

Beklemeye değer miydi,

Demekten de öte:

Bir kâbusun frekansını ayarlıyorum;

Ne de olsa az sonra

Kararacak gökyüzü

Bir de çayıma iki şeker attım mı…

 


( Şiirsel Bir Sızı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 8.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.