Zaman akar
kervan yürür
rakkase sevdalar
soluk soluk titrek
sis, pusu
aldırma yürü
çamur yağmur
yürü
ilk kar düşmeden
vakit geldi
gözleri körelttiler
durgunluğuma
kabusları büyüten
korkuyu es geçerek
şöyle gamsız yürü
ılık rüzgarda
savruk kar taneleri rakkase
vakit geldi
zakkum bahçelerini geçeyim
güneşin salkımları ayak izim
şavk düşmeden suretime
içimdeki sarhoş keder
sultan hırkaları giyme
yürü, yürü kervansız
pulsuz
ey derviş yüreğim acele et
yollar sarmaşık düzen çürük
ipini koparmış ların düzeni
cennet bahçelerinden geçerim
oysa ki bu zahmetsiz olmamalı
adını isyan koydular
dilimdeki sözlerin
sözüm
boynuma urgan
kenarı eğrilmiş ırmakları geceyim
yürüyeyim soğuk duvarlar boyunca
çarmıha gerilmeden geceyim şehri
günahların şehri yakın
arsız rakkase sevdalar
harabe eşiğinde gölgeler
cehennem avlusunda
salkım, salkım zakkum
sürgüsüz kapılar ardında
zindan
zindana mahkum gölgeleri
geçeyim
vakit geldi
çölleri geçeyim öyle sefil
öyle sürgün, öyle hırkasız
ıssız yollarda derviş yüreğim
boynumda urgan
gökkuşağına türkü söylesin…
Suskun//