Oynak bir tınıda havanın gürültüsü
Süklüm püklüm adeta şehla mevsim
Tekerinde inhisarın
Ağustos böceklerine misalim.
Kayıt altına almaksa ömrü neye yaradı
bu güne kadar?
Sevmekse yüreğin ihtarı
Boş ver gitsin, demelerin de meali
Kaptı kaçtı bunca şiir:
Belki de gözüme en şirin gözüken
temennisi
Dillendirdiklerimin.
En müşkülüm, en büyük hüznüm
Kayda geçsin hani:
Olur da giderim adım kalır yadigar.
Zanların tetikleyen ne ise yürek
kadar manidar
Az evvel rüştünü ispatladı bu
bitimsiz özlem
Sevmelere mecalim yok epeydir
Dinmeye de çok yakın bu fırtına.
Bir kelamım saklı olan
Bir de avaz avaz bağıran deli rüzgâr
Sanırsın ki; perde yok evrenle
aramda:
Kalıbımı bastığım sence çok mu aşikâr?
Buyum belki de öncemde buyrulana denk
düştüm
Zaman zaman.
Kalburüstü bir yolculuk ısmarlamıştım
çok önce
Sonramı biteviye tensiye ettim
Depolayıp bunca duyguyu
Şiir diye de tescilledim bir bahar
sabahı.
En illet terennüm eğer ki;
Gece gülüyorsa için için.
En dandik beyan
Hele ki bir de duymayan varsa.
Patavatsız olduğum ne yalan ne de
Göstermelik bir günce:
Haykırmayı unuttuğum dünlerden kalma
Beyhude bir ukde işte
Sarıp sarmaladığım şiir niyetine.
Bir aşkı uyuttum ölümüne
Bir de mutluluğu
Buyur ettikten sonra hüznüme.
Darlanan şafakta asılıyım epeydir
Uyku tutmaz iken şiirlerimi
Ne deli ne de öfkeliyim
Sanırsın ki; yalnızlığın ilahı.
Hörgücünde saklı ömrün bilumum
fırtına:
Seç beğen günbegün
Azımsan da aldırma, diyenlere özendim
bu gün
Sanrılardan çıkıp da yola
Sandıklarıma dolan yüz görümü kat kat
esvap
Bir elimde tespih bir elimde mintan
Zamanı yaşla dolduran.
Ah’lar yok yükümde
Talan edildiğim de geçerli gözünde
kaderin.
Kaybolduğum ne yalan ne aşikâr
Kaybetmeye niyetlenmiştim zaten çok
öncesinde.
Kara kuru bir sıfatı buyur edip de
şiire
Kapatmadan perdeyi şimdilik
Allah’a emanet ediyorum seni.
Yol yakınken gittim de dönmeye de yok
Takatim madem, yarım ağız bir
mutluluğu
Dilerdim ağzımdan:
Hani temenni babında
En azından gelip geçen ömrün sol
kanatında.