1
İhanet eden zamanın tarhında
Üç beş yenilgi.
K/özünde ömrün en sık uğranılan
ihanet:
Yine kaderin çözeltisi
Bazen yürekten kayan bir yıldızın
Geride kalan o ulvi tozu:
Nasıl bir hengâme ise artık
Ne giden zamanın telafisi
Ne de geleceğin küpeştesinde
Boyutsuz düş denizi.
İçinin ahkâmlarında şehrin
Kazan kazan hüzün.
Şiirin her hücresinde muğlâk imgeler
Birbirinden habersiz dizeler
Baş koymuşken o heyula dehlize.
Zamanın batılında hazan;
Vatanın dokusunda avuç avuç kan.
İkbaliyim dünlerimin:
Mağfiret misali içimdeki delik
Hatırına sevdiklerimin
Gönül gözümde titrek bir aksan
Yana yakıla içimde bitimsiz heyecan
Üstelik neyin uğruna?
Şimdi kapadım gözlerimi
Başını okşadığım gecenin
Her zerresine tav deli âşık mizacımla
Yaktım gemileri henüz kalkmadığım limandan.
Sükûtun baş tacı olmasa da elem
Ben köhne bir yeti’mle
İçimdeki yetim’e mersiyeler sundum
Kalemin ve kaderin tok sesiyle.
Bir acıydım
Açıların toplamı
Dik başlı bir kare
İkilemlerden müteşekkil hangi daire
idim de
Yüreğin merkezinde yarım ağız bir yay
Galip geldiğim ne ise
Mağlubiyet bildiğim tefsiri ömrün
Gıyabında kazan kaldırdığım bunca
yalan
En namert isyanı bile lav ettim
ansızın
Sapla samanı ayıramadığım
O çocuk aklımla
Kerem misali hayatıma sızan.
Garipsenir insan kimi zaman
Ne lav olduğum bir iklimde
Yanarım derviş misali
Ne de öykündüğüm o yazmadığım şiirde
Bir minval tuttururum
Eteğimdeki taşlara işleyen acımla
Dokusundayım şiirin imge imge.
Öfkemle barışık olsam da
Kendimden uzak bir arazım
Yandığım gölgemde
Yalvardığım kadar rahmetin naşıma
Dokunacağını bildiğim
Titrek sesinde kalemin
Boyutsuzluğun güncesini tuttuğum da
mı yalan?
Beylik cümlelerden kaçınıp
Bam telinde mizacın kavrulup
Gayemden uzak olmadan
Gailem ne ise
Mecalim yettiği kadar
Bir kayıp zerreyim
İçimdeki ihtimamla
Sevmenin meşrebini asla unutmayan bir
fani
Yine yaşanmayan bir zaman diliminde
Bir kör heceyim
Kayıt altında köhne zincir
Bandığım ne ise kaderin ikramı madem
O kör kuyu
Benliğin sürgüne gittiği
Adımlamakla arşınladığım
Arz edip yanılsadığım.