Heybetine bakıp da köküne aldanır insan
Güven dağı bu diyar, kar kaplı, ovasında su!
Bulsan yersin, içersin, asla da olmadan pişman
Zehir mi, öldürür mü demeden, duymadan kuşku…
Lakin tırmanmak zordur, dorukta yalan durulur
Soğuğu baş döndürür, yeni bir dünya kurulur
Kalp dorukta tek parça, gözler sevinçle süzülür
Zirve safi imandır, bitmiştir ne varsa sorgu!
Doruktan inen pişman, çıplak tenle cebelleşir
Yakar dağları, başı gibi doğası kelleşir
Ten soyulur, emanet bilenen toprak çölleşir
Güven dağı değişir, yayılır çorak duygusu!
Artık topraktan çıkan çalı çırpı ölüme eş
Artık ne kadar sürsek kökü bulamayız deş, deş!
Artık güven dağları gelmez de geriye kardeş
Doğasını yitirmiş, kapanır gerçek olgusu…
Anlamayız dünyayı, her an ararız tokluğu
Güven dağlarında bu, yansa yitirir çokluğu…
Yaşken bilinmez kıymet, canlanmaz artık kurusu
Kaybedince anlarız esas neymiş yokluğu!
Saffet Kuramaz