penceremi tıklatıyor sensizlik, en nü haliyle..






ömrümce benden taraf oldu iklimsizliğin göç kuşları. 
bazen onlar gibi boğuluyorum ben de 
yazgımın en kara çukurunda. 
ya da farzet 
güneşi özlüyorum an(ı)larca. 


ne zaman ki ayrı kaldım gülüşünden 
ölüm taşıdı bedensizliğim.
umarsızca 
mahşere uzanan yokluğunun azabını çekti göğsüm, 
nefes alışlarımın sıkıştırılmış boşluğunda.
yine de
kirpiklerimden asılan hayalini 
sana eksik kalan ellerimle sevdim hep.
yutkundum boğazımın çatallaşan çığlığını 
yeminler süzüldü avuçlarımdan sesine. 


kırsam da duvarlarını ruhumun 
her gün ağartısında yeni bir sen doğuyor parmak aralarımdan. 
ve öyle 
terk edilmişcesine 
sinip, oturuyor bir köşeye en çocuk yanım. 
sus oluşların arttığı bir zaman diliminde 
bir de yetim başlı hüzünlerin içime devrilmesi yok mu, 
kalbine susamışlığımı öpüp o an
koyduğun son noktaları azâd ediyorum kendimden. 



devrikleşmeden kelimelerin
"umut kokan bir rüzgar esse" diyorum bazen 
iç çekişimin üşümesine inat 
olmuyor.
......



ey benim 
kalbinin ihtilâline ahrâz kalan yanım 
asma yüzünü aynalara sakladığın ben oluşlarına. 
sustum çünkü içimde birikmiş ne'n varsa 
yokluğunun gölgesine sığınmış tüm seslerin 
ve tüm gürültülerin kestim dilini. 
göğsümün atışı 
talan edilmiş bir şehrin kabrinde nefessiz şimdi.






emelgüneysu/üçmart
( Lal Bir Ağrı başlıklı yazı güney-su tarafından 30.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.