Aslında bu günkü yazımız yaklaşan yılbaşıyla ilgili olacaktı.
Yılbaşındaki Noel baba Ritüelleri yerine Nasrettin hoca Ritüelli kutlamaların olması gerektiğinden bahsedecektik.
Çocuklarımıza Noel baba kıyafeti giydirip hangi emellere hizmet edildiğinden dem vuracaktık.
Bize ait olan Mevlana, yunus emre, Hacı Bektaşi veli, Nasrettin hoca dururken Noel babada ısrar etmenin nedenini sorgulayacaktık.
Ancak son günlerde meydana gelen sövmeli, küfürlü, hakaret dolu söylemler yazımızın mahiyetini değiştiriverdi.
Kısaca sokak ağzı gündemimize oturuverdi.
Hepimiz biliriz.
Okullarda öğretmenlerimiz tarafından bizlere konuşma kuralları öğretilir.
Öğretmenlerinizle ve büyüklerinizle konuşurken şunlara dikkat edin.
Babayla, anneyle konuşurken şunları göz önünde bulundurun.
Bayanlarla konuşurken de şu şu nezaket kurallarına uyun.
Arkadaşlarınla konuşurken de şunlara.
Toplum içinde konuşurken şunlara şunlara dikkat edin.
Ağzından çıkanı kulağınız duysun.
Her aklınıza geleni konuşmayın.
Sözlerinizi ölçün, tartın öyle konuşun.
Çünkü söz ağızdan çıkmadan insanın esiri, çıktıktan sora insan sözünün esiridir.
Söz namludan çıkmış kurşun gibidir. Tekrar namluya sokamazsınız.
Dil ağızda boş yatar vb.
Böyle daha birçok maddeli kurallar sıralanır.
Bu durum ilköğretimden başlar yüksek öğretime kadar devam eder.
Keza aile ortamında da aynı şeyler binlerce kere tekrarlanır.
Buradaki amaç insanlara karşı saygıyı ve sevgiyi hedef alır.
Bunlar kısaca terbiye kuralları olarak da ifade edilir.
Tüm bu öğretiler toplumun kabul ettiği değerlere saygının da ifadesidir.
Bir de sokak ağzı dediğimiz sövmeli, saymalı, küfürlü, hakaretli konuşmalar vardır.
Bunları yapanları toplum hoş karşılamaz.
Saygı ve hürmet göstermez.
Onlara karşı her zaman bir soğukluk duyar.
Bunlar belden aşağı konuşmalar olarak adlandırılır.
Son günlerde ülkemizde bunlara örnek seviyesiz konuşmalara şahit oluyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır büyük şehir belediye başkanının ağzından çıkanları duydunuz.
Tam da sokak ağzı diye işte buna denir.
Kameralar önünde has…..tir diyor.
Hem de üzerine basa basa iki kere.
Öyle sürçü lisan filan değil.
Ayrıca meşenin dallarını birilerine batırıyor!
Bu ne aymazlık ve utanmazlıktır.
Bu kadar saygısızlık olamaz.
Bu durum inanıyorum ki bütün halkımızı olduğu gibi kendini seçenleri de utandırmış ve üzmüştür.
Yine bir vekil, trafik kontrolünde aynı ağzı kullanıyor.
Devletin görevli memuruna görevini yaptığı için demediğini bırakmıyor.
Hakaret ve küfürler birbirini izliyor.
Bunlara denecek tek bir şey vardır.
Kendinizden utanmıyorsanız bari milletten utanın.
( Sokak Ağzı başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 2.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.