Hal
Hâl
Mecalsiz gülüşüm görse de zoru
Bahara taşınan kuşlar gibiyim
İçime yerleşen ateşle, koru
Yüreğe saklayan ruha yerliyim
Varlığım gölgeme bazen ömrüme
Gam keder yığarak sokar böğrüme
Binlerce sükûtu alıp emrime
Arzın deryasına yığan milliyim
Bugünler benimle olsa da yorgun
Yarına gizlice ediyor vurgun
Her şeyden vazgeçip çimene, durgun
Uzanmak isteyen hüzün ehliyim
Gözüme reva mı çöl fırtınası
Varolan umudum gönül aynası
Ödülü bir tutam kızıl kınası
Peygamber çiçeği kadar hisliyim
Velâkin arada dalıyor bakış
Sefil arzulara işliyor nakış
Bilmem ki takdiri yaz mı, karakış
Döngüde duygular özde demliyim
Kelamı değersiz ’dil’den anlamam
Vefaya ar gelen ’hâl’den anlamam
Hülâsa zor gelen ’kal’den anlamam
Benimle çekişen bana ekliyim
Çarmıha gerilen İsa şekliyim...
Nezahat YILDIZ KAYA
21Mrt'17
(
Hal başlıklı yazı
Nezahat KAYA tarafından
21.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.