Zarifçe esen meltem vuruyor canıma,
Hülyalı gözlerimde koyu bir hüzün,
Nergisler açmaya dururken aşk gelimi,
Kurşunlar döktüyorum nazarında hakir bedenime.

Ayağıma takılır rahatlığın esamesi,
Pişmanlığıma maşuk olmaktansa
Ölmeyi yeğlerdim.
Tesadüfen düşmeyi bir köşe başında,
Yol bitecek korkusuyla yürümek veya.
Ölmeyi yeğlerdim.

Sabah ezanı çağlıyor yaralı kelimelerle,
Tut ellerimden,
Gözlerimin dehlizinde can çekişmiş sevdanın kıyısından
Bilelim.
Kimsiniz ?
Neredesiniz ?
Bilelim,
Sevdaya yanaşmayı.
Bilelim en umulmadık zamanlarda çöl aşan develerin kervanında
Kaybolmayı,
Bilelim arş-ı âlâ da misafir olmayı,
Bilelim...

Gözlerimiz değmeden birbirlerine
Karşı karşıya dizildi pencerelerimiz.
Rüzgarı ortamıza almıştık soğuk zamanlarda,
Ay tutulmuşcasına yaşarken 
İçimize gizlediğimiz hayatlarda
On bin kelime yuttuk.
On bin mısraya 
Hapsolduk.

Apansız iç çekiyorum hayatın ortasında,
Gönlüme diktiğim kırmızı ardıç 
Yaprak döktü göğümdeki kayalıklarda.
Biliyorum,
Kırıktı geçtiğim köprü.
Ayağımın altından kayıp gidiyordu 
Çok sevdiğim Arnavut kaldırımı taşı.
Gelmeyecekti o gemi...

Artık kaybolmuş bir debbahım korkularda,
Hayata bulunduğum acı itiraf,
Kursağımda kaldı gülüşüm
Hayat kısa
Kuşlar öldü...
( Hayat Kısa Kuşlar Öldü başlıklı yazı Artist Şair tarafından 20.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.