Ört üstünü sensizliğim 
Uzat ellerini gurbetime
Sıla olsun avuçlarım
Yitik kentimde son bulsun yalnızlıklar 
Gel..!
Düşündükçe yokluğunu d/üşüyorum 
Soluğum da kar, boran fırtına
Şimdi her yer sonbahar rengi
Sen ki ağustos kadar sıcaktın 
Acımasızca sorguluyor yokluğunu mevsimi
Şimdi aşkına mülteci bu yüreğim 
Oysa ki;
Gözlerime esirdi gözlerim...
Şimdi;
Tir titreyen bir yaprak gibiyim 
Hazan mevsiminin son bekçisi olmuşum yüreğim 
Temmuzun güneşi parmaklarında sanki 
Nasıl bir iklim ki bu sen yoksun?
Vakit şimdi ziyankar zamanın elimde 
Akrep zehrini kusuyor 
Yelkovan yokluğunu gösteriyor 
Ve z/amansız gidişinin yasını tutuyor 
Ay gecelerimde..
Sonra ;
Sensiz güneşi tutulmuş sabahlara 
Uyanıyor gözlerim..
Ama sen yine yoksun..


( Güneşi Tutulmuş Sabahlar başlıklı yazı Lalezar tarafından 23.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.