GEL
EYLEDİLER
Âlem-i
vücudu seyran ederken,
Hayret
vadisinden gel eylediler.
Akıl
sultanıyla fikir güderken,
Aşkın
sarayından el eylediler.
Sihirli
bir bad-ı saba nefesi,
Kaldırdı
gözümden her türlü sisi,
Zümrüt
tepelerde huzur bestesi,
Muhabbet
bağını gül eylediler.
Bağ-ı
gülistanda açılmış güller,
Nağmeden
nağmeye geçer bülbüller,
Bir
koyu sohbete dalmış gönüller
Hoşgörü
burcunu yol eylediler.
Asuman-ı
ruha tuttum feneri,
Burada
bilginin yok bir hüneri,
Âciz
kaldı idrak mumunun feri,
Esrar
perdesini şal eylediler.
Âlem
içre âlem, iç içe girmiş,
Dört
bir yanı sis bulutu çevirmiş,
Benlik
ihlâs kalesini devirmiş,
Şüphe
denizinde sal eylediler.
Nefis
şatosunda hile pazarı,
Düzenbazlık
üzre atarlar zarı,
Zarardır
burada herkesin kârı,
Ahmaklık
zarfına pul eylediler.
Aşkın
kapısından girdim içeri
Dediler
ey âşık gel hele beri,
İşte
sana ezel-ebet rehberi
Tevhit
kalesinde kal eylediler.
İbrahim
Sağır
Yazarın
Önceki Yazısı