ANKARA 
Ankaralı günlerim
Yıllarımı verdiğim tenha dükkan köşelerine gömdüğüm sesiz seslenişleri mi defterime yazdıkça nefes alır yaşıyormuşum der noktayı koyardım.
Becerilerimi İnsafına bıraktığım sanayi makinelerinin sesleri sokağın gürültüsüne eş değerde hoş gelirdi sanki
Gelip giden müşterilerim helal sana tek başına nasılda koşturuyorsun 
Yardımcım vardı aslında görünmeyen 
Hiç yanız bırakmayan kuvveti önce yüreğime sonra bileğime veren
Akşamların gece ye dönüşünde
Sokak lambalarının sadece çevresine ışık verişi korkularıma güç verirdi sanki 
Helalinden 5. 10 kuruşun bereketi doyumsuz haz verirdi ev kirası dükkan kirası geliri gideri vergisi 
Hesabını veremediğim hiç bir olumsuzluğun altında ezilmedim
Ezmedi rabbim 
Bu kadar koşturmanın arasında bendeki kırılmaların farkına bile varamadım
Artık giden gidiyor geriye de dönmesi imkansız sağlık düzeni bir çınarın sararan yaprakları gibi düşmeye başlar
Nereden geldiği belli olmayan yürekteki birikinti sözler kelimeler gecenin sessizliğinde defterime şiir diye dökülür yazarım 
Dedim ya yazar nefes alır düşerim evimin yollarına
Günün bitimi gecenin sessizliği 
Yürekteki suskunluk evimin kapısını açınca bitmez 
Bir lokma ekmek bir bardak su yine yarın der şu şu der dalarım derin uykuya ..
DEFTERİN SESİ.. ESENGÜL ÇELEN..
( Ankara başlıklı yazı Esengül tarafından 12.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.