Ana babası ölmüş ortada kalmış garip
Kimsesi yok gidecek boynun büker Yusuf’um
Daha küçücük bilmez hangi menzile varıp
Ömrü hazan yaprağı yaşlar döker Yusuf’um
Okul yüzü görmemiş alfabeyi bilmiyor
Dışlanmaya alışmış çağırsan da gelmiyor
Yüreğinde merhamet kötülüğe çelmiyor
Yaşıtlara imrenti ile bakar Yusuf’um
Yenge amca hor görür garibi döver durur
Akranları aşağlar durmadan söver durur
Kupkuru bir ekmeği gün boyu gever durur
Üstü başı perişan ağıt yakar Yusuf’um
Yazın sürüyü güder kışın davara bakar
Ahırdaki çilesi her dem içini yakar
Her gün isyan ederek çektiklerinden bıkar
Yüze gülmez talihe yumruk sıkar Yusufum
Tırpan elinden düşmez gün boyu çayır biçer
Sadakat mertlik için canından bile geçer
Her kim çağırsa gider hazır kıta hazır er
Arada hüzünlenir ah vah ceker Yusuf'um
M.Kılıçel