“Hastalık mümine sonsuz hediye”
“Şükrederse sevap dolar tepsiye”
“Mevla cennetine koymak istiyor”
“Veriyor günahlar dökülsün diye!”
Bir öğlen vaktinde,
Ani bir acıyla yerimden fırladım!
Dayanılmaz bir acı böğrümden belime
Anlatmak için bulamıyorum tek kelime
O yana bu yana nereye dönsem nafile,
Dayanılmaz bir acı döndürdü sefile…
Soluğu aldım hemen acil serviste!
Titrerim,
İnlerim,
Bir yerlere sığamam
Allah’ım ne kadar çaresizdi hislerim…
Saniyeler oldu saat,
Yaşanılmazdı hayat!
Ağrımı dindirsin de iğne bile saadet,
Tahliller ve teşhis derken bir ömre sığdı eziyet,
Neron’un Roma’sındaki yangına benzedi bu illet,
Haykırışlar ile vura vura böğrümü dağladım…
“Hapları getirin!”
“İğneler nerede?”
“Hemşire, vur iğneyi hemen tenime!”
“Neredesin doktor, bul derdime çare…”
“Ah… Ölüyor muyum ne!”
Sürekli veryansın kıvrandım.
İmdat ederim Hakkâri’den Edirne’ye,
Dualar çıkar dilimden halisane!
İğne ağrılarımı aniden kesince
Nihayet gözlerim kavuştu cennetine,
Sevincim benzedi İstanbul fethine!
Yatağa uzandım girince makberime,
Müjdeledi sanki amelimi melek gibi…
Ne hizmet yarabbi oğlum gelinimde,
Sultan Süleyman gibi muhteşem, ağırlanırım!
Sonra anladım ki,
Rabbim Esma-ul Hüsna'sını görmek ister bedenimde
Derdi verirken "Şafi"
Acıkırken "Rezzak"
İsyan değil şükür ile Elhamdülillah
Saati bir güne bedel olur acıya şükrün ibadeti
Lezzette, ücrette, mükâfatta karşılığı yok şu dünyada
Gerçek doğum ile zuhur eden saadetle
Asumandan ummana coşkuyla şahlanırım!
Saffet Kuramaz