I
Sis dağılıyor...
Hayalet bir gemi alıp götürüyor, isi dumanı
Flu bir güneş doğuyor, gri bulutların arasından
Gözlerimde senfonik bir perde açılıyor
Bir dağ uyanıyor içimde, bin yıllık uykusundan!
Van Gogh un ölüm sarısından bir tortu çökmüş, anıların üstüne
Solmuş anıların rengi!
Sanki ışıldayan bir kılıç küflü kınına girmiş
Artık hatırlamaya çalıştığım bir dua yüzün
Belki Kari’a
Belki Vakıa
Gölgen yitik bir kavim
Belki Babil
Belki Kimmerya
II
Sis dağılıyor...
Sırrına buğu işlemiş aynada, artık kendimi görüyorum
Evcilleşmiş içimdeki o vahşi acı!
Dikiş tutmaz yaram kabuk bağlamış
Diri diri mezara gömülürcesine, gömülmüş üm kendime
Kırık bir kılıç gibi...
Kırık bir kalp kalmış elimde!
Artık gelmeyeceğini bile bile, seni beklemekten yoruldum!
Yokluğunun zindanlarında, gözyaşı şişeleri biriktirmekten
Senli umutlardan eli boş dönmekten
Arabesk şarkılarda efkar demlemek ten, yoruldum!
Her mevsim sana geç kalmaktan
Her eylülde sana yaprak dökmekten, yoruldum!
III
Sis dağılıyor...
Aşkla ilk tanıştığımda ne halde idim, şimdi ne halde!
Bozguna uğramış ordular gibiyim
Saçımda beyazlar çoğalmış
Yüzümdeki çizgiler, geçit vermez koyaklar gibi derinleşmiş
Büyümez dediğin o mavi çocuk...
Büyümeden yaşlanmış!
Sense göz kamaştıran bir define sin hala
Herkese yakın...
Bana uzak denizlerde
Öyle tehlikelisin!
Öyle güzel!
Ve ulaşamayacağım kadar dipte.
(
Bana Uzak Denizlerde başlıklı yazı
gölge06 tarafından
10/7/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.