Sıcaklığı bu yüzdendi belki de çöllerin… Ya da bu yüzdendi dondurucu soğuğu
kutupların… Gecelerin karanlığı, Aydınlığı gündüzlerin… Kim bilir? Belki de Bu yüzdendi Yitirilmiş olana duyulan nefret! . . . Kainatın paramparça olduğu bir ikindi vakti
*kün esnedi şair! Son bir gayret nefeslere yükseldi, Kurumuş damarlardaki altın varaklı
hissiyatlar Öldüklerini çoktan unutanların soysuzluklarına
ari tohumlar ekildi İman eden çocuklar doğdu iffetsiz gebe
kadınlardan; İsyanları piçliğindeydi her birinin! Kuzgun kanatlarından dalga dalga yayıldılar
kainata Karanlık birer ayet oldular ardından yaşama Yaşayamama gelgitlerine korkutan dualar
oluverdiler sonra Ve Sonra İğfal ettiler geceleri ayın altın renkli öfkelerinde
çığlık çığlığa! . . . Yıldızlarla dolu bir koydu Çırılçıplaktım Ateşli bir dilber durgun sularında
yüzüyordu gecenin Baktığım yerden sezebiliyordum Röntgenci
hissiyatlarını mor balıkların Dilber; saten hissiyatlı öpüşlerinle sarıversen
ya beni… Sızıyorken kadehime gözlerimin siyahı, Dolayıversen ya belime süt beyazını bacaklarının Ve Yakalayıversen
ya s-açlarıma musallat o asırlık laneti! . . . Cüceler soyuna gen aykırı organ gibiyim… Dört unsura delice tapan Hipokrat gibiyim… Vahşi kurt ulumasında şefkat, Ürkek tavşan kasıklarında şehvet gibiyim… Ki Ölümsüzlüğüm ile evrilip duruyorken yaşamda, Mutlu cesetlere *nekrofil; Kederli cesetlere kadavra hırsızı gibiyim… (Yıldıray KIZILTAN)
( Kün... başlıklı yazı Y.KIZILTAN tarafından 18.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.