Bu şehirde,,


hece, hece hayallerimi yaktım çağa uymak için

kızıllarda uyandım düşlerimi vurmak için
kavgalara sarıldım yıldızlara tutunmak için

kör kuyulara düştüm ışığa kavuşmak için


karanfil kokusu sardı bedenimi

karanfil ve duman kokululu gecelerde

hoyrat kavgalarda, kara düşlerde

kurşunlar arasında uyandım,,


— bir anlığına hürdüm, özgürdüm


bu şehir’e küskün deli yüreğim

bu şehirde mertliğim başıma bela

bu kent hançerledi beni sırtımdan
bu şehir kopardı beni hayallerimden


— üsküdar, sana kırgınım, kırıldım


bir mavi gözlü kadına vurgundum

bir paslı kurşunla bağrımdan vuruldum

bir çınar ağacı gibi güçlü, ve dimdikti başım

köklerimi yaktılar kor ateşle, yandım


yıkılmadım

ağlamıyorum

isyan etmiyorum

kurşun sıkmıyorum

ağlamıyorum

yıkılmadım


— çünkü

gün gelir, bir şafak vaktiyle

küllerimden yeniden doğarım

o kadını unutur geçerim

hilal uğruna, bir tan vaktiyle

küllerimden yeniden doğarım


vatan düşmanlarını

tek tek ezip geçerim
çakallar bana ulaşamaz

çünkü ben daha yıkılmadım…



Suskun //



( Yıkılmadım başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 8.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.