Ey vefâdan nasibini almamış sevgili !
Mavi bir gece
Işığında incindi söz
Şiirimin hecelerinde elimin izini
tanıyorum
Satırlarım ise,her zamankinden daha
eğri büğrü
Ve ben alçak iskemlede oturuyorum
Ve sen tıpış tıpış gidiyorsun
Bu masalsı yolu belki bir kelebek
olarak geçtim
Yahut bu sevdanın içinde ben “tek”tim
Şimdi dışım sükût
İçim mahşer
Ve sıyrıldı perdeler gözden
Olanca çıplaklığıyla ortada kaldı
dizeler
Kendimi aradım
Yoktum
Gül,şakıyan bülbülünü aramıyorsa
Demek ben artık yokum
Oysa onca yaşanmışlık,
Onca anı bırakmıştım kıyılarına.
Sitemimdir biline !
Bilsen,ben hâlâ o eski benim
De bana !
Peki,sen o sen misin ?
Artık beni bağışla
Yol,yol olmaktan çıktı
Ayaklar çekmiyor ağırlığını bu yükün
Senin yalnızlığın sana
Benim yalnızlığım da sana
Ey vefâsız !
Şimdi öyle günler yaşayacaksın ki,
Güneş batarken düşecek başın arkaya
Ve gökyüzüne ağlayacaksın
Felâketin olacak yokluğum
Şarkılar hüzün boca edecek ruhuna
Yanacak ciğerlerin
Kavuşmayacak istesen de ellerin
İçindeki hercai masallar masal olacak
Ve sen yalnızlığında kaybolacaksın
Yabancı tenlerde
Ve duygularda arayacaksın derinliğimi
Cilâlı ve caf caflı sözlerle çalacaklar
kapını
Dışı dolu,içi koflarla ezeceksin
zamanı
Gün gelecek tereddütlerle
Çalmak isteyeceksin yeniden kapımı
Lâkin gözyaşlarım affetmeyecek seni
Koyver üşüsün ellerim !
Bozulsun saçlarım esen rüzgârda
Artık sana ne ki !
Ben,
Bu masalsı yolu belki bir kelebek
olarak geçtim
Yahut bu sevdanın içinde ben “tek”tim
…..gece ve yalnızlığım…04:28 /06
temmuz 2016