O malum bulut
belli ki
şiirin zoru
güç bela
aşıp
ikindiden
güneşi
gördü
uzaklaşırken vapuru
hani kalınmıştı
ya onsuz
duyulurken
dizelerin kahredişi
bilinmez
uçup giden aşka mı
düşünüp
taşınıp
bıraktı yağmuru
tatsız
tuzsuz
bildiğimiz
o yaz akşamı
ne
olacaksa sıcağa alışıp
bozkır
iyiden iyiye susuz
bu
günler başka mı
içinde
gelincik ateşi
rüzgar desen
bir duru
bir tek
başak mı
puslu
havada aranırmış kurt eşi
yanılanı
sonsuz
soluyordu
papatyası
zaten kaç
fala karışıp
ne
yapsın o terkedişi
toprağı görsen
kuru
bir de vadinin
biten ihtişamı
gel de
çöz sen bu işi
neyse bu
mısraların tasası
nasıl öylece
ah edişi
Allahım
sen koru
mazgaldan
taşıp
sokakları
dolaşası
şairin aklında
bin soru
keşke
biraz dinseydi yası