Ölümü düşünüyorum bu aralar,
Ölümü düşlüyorum.
Tenimde yatan bıçak gibi,
Ölümü özlüyorum...

Kafiyelenmemiş bir şiir gibi,
Güftelenmemiş bir şarkı gibi,
Avuçlarıma mürekkep yoruyor
Z a m a n..
Yorgunluğumu kaldıramayan
Zihnimin isyan edip bedenime devretmesi,
Bana hep ağır geldi.
Bazı gün kozum bazı gün âh,
Yük/lemleri kendime saklıyorum.

İçimde pıhtılaşıyor artık sözler,
Kelime yorgun,
Kalem hasta,
Nasıl olsa üzülmek yüreklere bedava. 

Kirli sakallı kaderime
Boyun eğiyorum.
Selamla kuyularımı.

Ah bu hayat yorgunluğu,
Ölüm gelmeden geçecek gibi değil.
Yanan bir meşenin külü olmak istiyorum,
Düşümde Yusuf bir çocuk vardı,
Gömleği yırtık,
Tenimde kan kokusu kaldı.

Kartları karıldı mevsimin,
Sıkı tutun yularları! 
Ve ben,
Kuş kadar aklımla hangi cürettir yaptığım ?
Sana bulut vermeye kalktım,
Yok sayarak bir avuç toprağı.

Fukaraydı o gözümde kalan son cümle.
Şair ağzı zehirli bir dil.
Sana kalan tek bir cümle,
H o ş ç a k a l...

( Düşlenen Ölüm başlıklı yazı Artist Şair tarafından 19.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.