Yüzün kadar aşinayım,gamzene gizlediğim hüzünlere.
Ey içimin bilirkişisi...
Yaktığın bir kibrit kadar,yakın olamadım avuç içine,
Avuç içlerine hasret, kırıldım seni beklerken.
Çocuk kalbimin en duru hevesiyle,
Kalamadım bir daha kendimde.
Boynu bükük seğirmeler kaldı serde,
Oysa ki en iyi dileklerimden savruldum gözlerine.
Baktım...
Bakarken sığ,düşerken derindi,
Gözlerin hiç bu kadar acıtmamıştı daha önce.
Altını çizerek kabullendim sensizliğı...
Avaz avaz sussun bana şehir...
Sussun annesiz odama...
Yağsın kahrını üzerime delice...kapatsın karanlığını sayamadığım nefessiz gecelerime.
Duvarlar şahit...Bu gök şahit...
Ve sen...
Ve sen... Gittin işte.
Öldü içim,öldü kahvem!
Gözleri dedim soranlara...
Gözleri dedim sevmeyi öğreten.
Duamdı kaçtım,bir sana diyemedim...
Yanarken tek kadrajlı hayallerimin ortasına,seni çizip yadırgamadan kalabalığa karıştırdım.
Ve üşümedim; Yanmanın en güzel haliydi ateşin.
( Kar Tanem başlıklı yazı AYVAZOĞLU tarafından 9.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.