Yakarsa
dünyayı
Gariplerin
ahı yakar
Suçsuzum
diyen
Sahip
çıkmayanda
Beraber
yanar
Beşer
zalime ne diye kanar
Doğru
yaptığını mı sanır
Ne
diye peşinde koşar
Koşmazsa
da ne diye
Yakarsın
diye sormaz bakar
Ölümün
sofrasını neden kurunca
Kurma
demez
Bedava
diye neden oturur sofrada bağdaş kurar
Dokunmaz
yara merhem gibi, kaçar
Virüs
bulaşır diye mi korkar beşer
Ne
diye mezar kazar ölmemiş olana bakar
Elinde
neden keserle gezer
Vursana
zalimin başına o zalime zaten yeter
Bu
zulümde biter neden gülüp de geçer beşer
Neden
beşer doğru olmayanı seçer
Gözlerin
önü puslu
Neden
göz olmaz susar uslu uslu
Muallakta
durur gezer çok mu namuslu
Arkasında
var mı yoksa binlerce nüfuslu
Ölmeyecekler
mi onlarda bir bir uslu uslu
Ey
düz yolda giderken yolunu değiştirmeye çalışan dik yokuşlu
Baksana
garip sallanır askıda
Çiçek
değil ki o yetişsin saksıda
İnsandır
o bak görsene bir bakışta
Ya
çekil aradan zalime destek verir gibi durma oracıkta
Ya
da def ol git kendi cehennemine yok olmadan şuracıkta
Çare
değilsen ne sorarsın garibin halini
Sen
misin bu âlemin en çok bileni
Zalim
ile gezeni
Zalim
yıkar iken görmeyeni
Hep
ezenle ezileni görmeyen sezmeyeni
Bak
görsene ey beşer haini
Sanma
sakın o dünya zengini
Şeytanın
odur dengi
Ona
doğru sürme sen gemini
Gör
olup biteni
Bir
söz çıksın dilinde
Ya
da yaksın dilindeki o sözcük zalimi
Tesellide
kendini çaresizliğe sürüme gör halini
Gariplerin
yaraları sızlıyor
Seni
yolda kim tutuyor
Unutulmuşluk
kapısında çadır kurduğun yeter
Baksana
haller zaten beter
Bu
hayat böyle nasıl devam eder
İyilerle
ol zaten bu hayat biter
İyiliklerle
olanın gönlünde güller açar mezarında bülbüller öter
Bir
an ölüm gelip öpecek alnında
Temiz
olmasına dikkat et
Yoksa
iki yakanda sürükler
Cehennemde
sonsuz bir hayata yanmak için sürükler
Gözlerinin
aydınlık perdesini aç
Bırak
içeriye gülümseten
Isıtan
Saran
güneş girsin
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet-