ne zaman yağmurlar yağsa bu şehre
yaralı bir güvercin oluyor ellerim
çocuksu bir hüzün kaplıyor içimi
yazdığım ama bir türlü okuyamadığım
şiirler geliyor aklıma
hüzün kokulu bir gök kuşağı doğuyor yüreğime
bir şarkı takılıyor dudaklarıma sonra
en kırılganından
uzaklarda bir yerlerde klarnet çalıyor
hicaz takılıyor yine en damarından
kimseye aldırmadan...

ne zaman naftalin kokulu geçmişimi özlesem
konuyorum bir kelebek kanadına,bir günlük de olsa
buram buram leylak hanımeli kokuyor tenim
sokaklar evler hatta kentler aşıyorum
o küçük kız oluyorum birden
sokaklarda koşan yalın ayak,inatçı
sevmeye doyamadığım babam geliyor aklıma
ve yıllarca hasret kaldığım annem
gülümsüyorum
gülüşüm mavi bir kelebek
gülüşüm çocukluğum...

ne dostluklar,ne aşklar geldi geçti
bugün baktığımda hiçbiri yok yanımda
hatta hatıraları bile uzak bana
dilimin ucunda küfürler var
savrulup gidesi, şu üç günlük dünyaya
değer miydi diyorum be değer miydi !!
bu kadar kırıp dökmeye
söz verip de gitmelere
acımadan kahretmelere
beni itinayla parçalara bölmeye
değer miydi... 

dokunmayın artık bana
bir klarnetin hüznünde,yalnızlığıma sarılıp
iki yakasını bir araya getiremediğim hayatıma
hıçkıra hıçkıra,çocuklar gibi 
doyasıya ağlamak istiyorum bu gece.

Gamzelimm
( Klarnetin Hüznü başlıklı yazı Gamzelimm tarafından 3.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.