Anlamadım kendimi anlatamam kimseye,
Meğer bu dünyadaki en önemli sırmışım.
Çözseydim çözülseydim konardım pür hisseye,
Nispeten kavrayınca elimi ısırmışım.
Künhüme ulaşmada başvursam desiseye
Nafiledir gayretim doğuştan kısırmışım.
Suskunlukla aramda ses geçirmeyen perde,
Figan duyulmayınca sanılır ki ermişim.
Ruhumu hep taşıyan ayaklarımsa yerde,
İkisini de sanki tırpanlayıp dermişim.
Aklımla vicdanımı; kim söyleyecek nerde?
Sağlıkla son adrese imanla gidermişim.
‘Kendini bilen elbet Rabbini bilir ancak’,
Yılardır sorgulayıp içten yanan kormuşum.
Ele geçiremedim dalgalanan bir sancak,
Batını hiç değil de zahiri okurmuşum.
Çırpınan gönül kuşum hayale mi konacak?
Ellerimle ölümün ağını dokurmuşum.
Şu nefs-i emmarenin güdümüne mi girdim?
Mevcut kapasitemi orta yere sermişim.
Eksik olmasaydı da her an dilimde virdim,
Mahlûkatın içinde müstesna esermişim.
Ne zaman yere vurup şeytanları devirdim,
O zaman vesveseyi kökünden kesermişim.
Kalple yaşayan bünyem aklım ile beslenir,
Bunlar iş görmeyince ruhu cana karmışım.
Maveradan gönlüme Yaratanım seslenir,
Bilsem de bilmesem de hep O’na akarmışım.
Mevlâ’yı zikretmezsem nefes borum islenir,
Hâlbuki daima ben Allah’a yakarmışım.
MFK