Üç aylık bir tatilin hiç bu denli kötü geçeceğini düşünmemiştim. İlk kez bir tatilin erken bitmesini istemiştim. Aile eş dost akrabalarla güzel vakit geçiriyordum geçirmesine ama aklım hala Bahardaydı. Bingöl'e geleli bir hafta olmasına rağmen onu özlüyordum. Mektuplaşma fikri Bahardan gelmişti. En azından burada yaşadıklarımı ve onu özlerken geçen zamanı ona anlatabilirdim. Telefon konuşmalarını gecenin sonuna bırakıyorduk. Mektuplar iki günde kargoyla ulaşıyordu. Ve ilk mektubu ben kaleme aldım. İçimi dökerek, özlemi doruklarda his ederek...
'' Merhaba Gönüldaşım'
İstanbul'a veda ederken sana merhaba demek isterdim. Memlekete dönüşümde. Seni nasıl oluyorda her saniye özlüyorum bilmiyorum. Alışkanlık mı desem aşkın hikmeti mi desem. Ne zaman sesini duysam içim bir hoş oluyor. Irmağın üzerinde yürüyor gibi oluyorum. Meydan okur gibi havaya. Yaz kış demeden yarım kollu bir tişörtle gezer gibi. Aklım uzun yol limanı, kalbim desen kısa yolda alınacak en güzel yol. Aklımdan geçerken sen, kalbimde geziyoruz. Sevdanın doruğunda yüzüyoruz. Kelebek etkisinde. Buraya geldiğimde gördüğüm çocukluğumun en güzel hatırası olan yerler değişmiş. Sanki ilk kez geliyormuşum gibi insanlar bana yabancı. Kendimi akan göllerin içine bırakıp gidesim gidip de bir daha dönmeyesim geliyor. Ama sen geliyorsun aklıma. En güzel umudum. Dur diyorum dur ve sabret. Sonunda haklı çıkıyor sabrım. Sesini duyuyorum. Ilık bir rüzgar senden haber getiriyor. Çiçekler düş bahçemi süslüyor. Her şey tam da istediğim gibi oluyor. Sesini duyduğum zamanlarda... Seni yalan atmaktan korkar gibi seviyorum. Çünkü ben yalan atmasını bilmiyorum. Tek bildiğim Yalan atmanın büyük bir günah olduğu... Sen hiç Allah'ın rızasını kazanamamaktan korkar gibi korktun mu beni kaybetmekten. Ben hep böyle bir korkuyla yaşıyorum seni. Şarkılar, türküler söylüyorum. Hepsinde sen varsın. Leylasız şiir, leylasız şarkı mı olurmuş. Bitsin istemiyorum bu mektup. Sanki bitince büyüsü bozulacakmış gibi. Hep sürsün istiyorum. O kendini alamadığın deniz dalgaları gibi... Sana burayı anlatmak isterdim. Ama bende burada değilim sanki sen yokken. Var mısın birgün birlikte gelip de buraları görelim. İnsaları merttir memleketimin. Teyzelerim daha seni fotoğraflarına bakarken beğendi. Hepsinin selamı var. Söylemesem sütümü helal etmem diyen süt annem de öyle... Yani kısaca buradaki herkes seninle bir başka güzel. Çocukluğumun değişmeye yüz tutmuş sokaklarını yine eski haline getirmek gibi sevgim ne zaman azalırsa hep seni düşünüp ilk hali gibi olması için mücadele edeceğim. Sana söz. Seni seviyorum demeden edemeyeceğim. Ve özlediğimi de bil istiyorum. Daha fazla yazarsam korkarım ki güneş batmaktan ay doğmaktan usanacak. Seni Seviyorum Ruh eşime''
Mektubu yolladım. Babasının haberi olmadığı için kargodan teslim alacaktı. Daha şimdiden o zarfın içine girmiş de ona ulaşmış gibiyim.
Baharı arayıp mektubu yolladığımı söylediğimde saat gece 24:05'di. O da çok mutlu olduğunu söyledi. Ve gecenin şiiri Ümit Yaşar Oğuzcan'a aitti ''Beni Unutma''
Beni Unutma
Bir gün gelir de unuturmuş insan.
En sevdiği hatıraları bile.
Bari sen her gece yorgun sesiyle,
Saat on ikiyi vurduğu zaman.
Beni unutma.
Çünkü ben her gece o saatlerde.
Seni yaşar ve seni düşünürüm.
Hayal içinde perişan yürürüm.
Sen de karanlığın sustuğu yerde.
Beni unutma.
O saatlerde serpilir gülüşün.
Bir avuç su gibi içime, ey yar.
Senin de başında o çılgın rüzgar.
Deli deli esi verirse bir gün.
Beni unutma.
Ben ayağımda çarık, elimde asa.
Senin için şu yollara düşmüşüm.
Senelerce sonra sana dönüşüm.
Bir mahşer gününe de rastlasa.
Beni Unutma.
Hala duruyorsa yeşil elbisen.
Onu bir gün yalnız benim için giy.
Saksındaki pembe karanfilde çiğ.
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen.
Beni unutma.
Büyük acılarla tutuştuğum gün.
Çok uzaklarda da olsan yine gel.
Bu ölürcesine sevdiğine gel.
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün.
Beni unutma...
Ümit Yaşar Oğuzcan
İkimizde kalbinde aynı dilek, ve dilinde aynı sözcükler vardı. ''Seni Seviyorum''' Bu geceyi de sabahın koynuna bırakıyorum. Yeter çektiği bir aşığın kahrını.
Devam Edecek...
(
Aşk Olsun-3 başlıklı yazı
Mecaz Adam tarafından
15.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
