Hüzün...
Ben bir fotoğraf albümüyüm.
Kafamın içinde, canlı yüzler taşıyorum.
Binlerce…
Hiç değişmeyen,
Kimisi silik,
kimisi derin izleri olan
“Merhaba!”
“Merhaba!”
On üç yaşındaki çocuğu selamlıyorum:
“Ah be çocuk,
hiç aklından geçer miydi,
elli sekiz yaşına geldiğinde
kendinle merhabalaşacağın?”
Yol kenarında
kalın gövdeli bir ağaca dayamış sırtını,
kitap okuyor.
Yoldan geçenlerden biri gelsin,
“aferin çocuk!” desin…
On üç yaşındaki çocuğun
Sümerbanklı iskarpinlerine bakıyorum,
altları üçüncü kez pençeli,
belli…
İskarpinlerinden çıkarak
diz kapaklarına kadar uzanmış
siyah fitilli çorapların lastikleri baldırlarını sıkmış,
annesinin
eski elbiselerden bozup diktiği
pantalonunun paçalarından sokup elini
onları arada bir çekiştirip yerlerini değiştiriyor,
ama yararsız.
Saçları üç numara,
uzatıp taraması için onları,
izin verilmiyor;
oysa arkadaşları
uzattıkları saçlarını hergün limon suyuyla ıslatıp
şekilden şekle sokuyorlar ona nispet yapar gibi…
Arkadaşlarının sırtlarında sinerek
sınıfın en güzel kızına bakıyor.
Hayatında ilk kez aşık oluyor;
kolay değil tabii…
Ama kız onu umursamıyor ki…
Olsun!
Umursamazsa umursamasın!
Unutur onu…
Başka kızlara bakmaya başlar.
Hepsine aşık olur.
Yüzlerce defa.
Aşk, zaten olunduğu zaman vardır;
yaşandığı zaman yok olur.
*
Bir başka kıza bakıyor.
Pek de güzel değil aslında,
ama gözlerini alamıyor ondan.
Gözleri deli, mavi…
Çocukluğunun en mutlu fotoğrafı o…
Ondan bir yaş kadar küçük olmasına karşın
öylesine olgunlaşmış bir genç kız havası var ki,
karşısında kendisini
ondan birkaç yaş küçük hissediyor.
Hayatında ilk kez bir sevgilisi oluyor,
ona aşık oluyor.
“Sana aşık oldum,” diyor ona;
o da,
“ben de sana,” diyor.
“Ben de sana!”
*
Çocukluk resimleri buruk bir tad bırakıyorlar bakışlarına;
çocukluğu iyi geçmemiş mi ne?
Albümler yaşlanınca bakılmak için mi hazırlanır?
Çocukluğuna dair her fotoğrafta hüzün var;
ama bu yaşlı kafa her fotoğrafa sırıtarak bakıyor nedense…
Balık kafalı yaşlı adam unutmuş yaşanan hüzünleri,
şimdi onları küçümsüyor.
Utanmalısın!
Çocukluğuna dair bir tek fotoğraf yok, sevinç, mutluluk haykıran.
Hep acılı şeyler mi yaşadı ki…
"Allah, Allah!"
Allah, Allah!...
(
Hüzün... başlıklı yazı
AliKemal tarafından
28.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.