Rahmet çiçeğimiz;
Seninle doğduk ve seninle öleceğiz...
Uzanırdı fakire ellerin
Rahmet okurdu öksüze dillerin
Keskin bir kılıç gibiydi
Hakkı batıldan ayıran tespitlerin...
Merhamet çiçeğimiz;
Seninle avunup, seninle güleceğiz...
Katillerin dili olsa da konuşa
Zalim kendi zulmünde boğulsa
Gıybet eden sözlerinde savrulsa
Biz biraz daha rahatlayacağız...
Ahmet çiçeğimiz;
Yüz yıllar öncesinden müjdelendiğimiz...
Bu gün yine hem öksüz hem de yetimiz
Özümüzü kaybettik de kalmadı kuvvetimiz
Bilmeyiz ki sana ne kadar layıkız
Paramparça,
kan revan içindeyiz...
Hamd çiçeğimiz
Helal yiyip, helal içeceğiz...
Öyle bir devr-i zamana geldik ki
Helal-haram birbirine karıştı
Kafir hikmete sarılıp ilerlerken
Ümmetin sefalette bir biriyle yarıştı...
Mahmud-u Mustafa Çiçeğimiz;
Emanetine sahip çıkacağız...
"Ben Size İki emanet bırakıyorum
Biri Kuran, diğeri sünnetimdir"
dediniz
And olsun ki bizler
Emanetini koruyacak neferleriniz...
Bundan böyle
Son bir kez and içeceğiz...
Müslüman gibi yaşayacak
Müslüman gibi çalışacak
ve
Birer Müslüman gibi öleceğiz...
Ant-121215